Ellibeş 15 Temmuz gecesini anlattı

Darbe girişiminin karargahlarından olan Donanma Şehri Gölcük’ün Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş, bir yıl öncesini anlattı.

“Donanma Gölcük halkı için çok önemli. Biz Donanma ile bütünleştik. Bizler kalkışma girişimi sürecinde bu bütünlüğün zedeleneceğini düşünerek kaygı içine düştük. Çok şükür Donanmamızın sadece yüzde 1-2’lik kısmı bu kalkışmanın içine girmiş. Bizler de Donanmamızla birlikte harekete ederek bu girişimi bertaraf ettik” diyen Ellibeş, o gece Türkiye’nin uçurumun kenarından döndüğünü söyledi.

Bir yıl öncesine gidersek neler söylersiniz?

15 Temmuz Cuma gününün akşamında bir dostumuzun düğünündeydik ve her şey normaldi. Hayat doğal akışında devam ediyordu. Hatta düğünde Milli Savunma Bakanımız Fikri Işık ve Valimiz (önceki) Hasan Basri Güzeloğlu nikah şahidiydi. O nikahtan başka bir nikaha gittik ve evimize geldiğimizde saat 22.00 sularıydı. Eşimiz ve çocuklarımızda bahçemizde sohbet ediyorduk. Özel kalem müdürüm aradı ve “Başkanım köprü kapatılmış, olağanüstü olaylar var” dedi. “Terör ihbarıdır” deyip açıkçası olayı pek önemsemedim. Hemen ardından Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım aradı, “İstanbul’dan mesajlar geldi, ortada bir karışıklık var” dedi. Ben de televizyonu açtım. Olayı anlamaya çalışıyordum ki Başbakanımız Binali Yıldırım televizyona bağlandı ve “Bir kalkışma var” dedi. Hemen üzerimi değiştirdim. İhtilalse kapıma polislerin geleceğini düşündüm fakat gelen olmadı. Ben de parti binasının önüne gittim. O sırada il teşkilatımızın mesajı geldi. Bakanımız ve İl Başkanımız il binası önünde toplanmaya davet etti. Biz de il binası önüne gittik. Bu sırada Anıtpark karıştı diye bir haber geldi. Tekrar Gölcük’e döndük ve Kaymakamımız ve Komutanımızla bir araya geldik. Gölcük bu noktada çok önemli. Çünkü Donanma’nın Ana Üs Komutanlığı orada. Komutanımız orada darbeye karışmamış olanlarla diyaloga geçti. Girişimin devam etmemesi için mücadele etti. Bu arada iş makinelerimiz askeriyenin kapılarının önüne çekildi. Bizde askeriye kapısı çok olduğu için özel şirketlerin kamyonlarını da aldık. Sabaha doğru darbe bastırılınca darbecilerin bir bölümü kaçtı. Ondan sonraki süreci de hep beraber yaşadık. Her akşam Anıtpark’ta nöbet tuttuk. Bizler belediyeler olarak hem lojistik hem de teknik destekte bulunduk. Sonuç olarak biz bir kalkışma yaşadık. Temelinde de bir yönetim değişikliği hedeflenmiyor. Hedef işgal. Yani, dış güçlerin Türkiye’ye müdahalesinin alt yapısının hazırlanması. Burada maşa da FETÖ Terör Örgütü. Ben 60 ve 80 ihtilallerini yaşadım. Orada bir emir komuta zinciri vardı. Burada yok. Ama işgal.

Ondan sonra başlayan demokrasi nöbetlerini anlatır mısınız?

Vatandaşımız gerçekten çok duyarlı. Kimse zorla toplanmadı. Anons da yapmadık. Halk sel gibi kendi iradeleriyle meydana geldi. Çünkü 15 Temmuz’da milli iradeye darbe vurulmak istenmişti. Halk darbeye karşı çıkarak kendi iradesine sahip çıktı. Halk, özgür iradeleriyle seçtiği hükümetin bu şekilde gönderilmesine izin vermedi. Anıtpark her akşam doldu taştı. STK’larımız olağanüstü destek verdi. Hiç unutmuyorum, Pazarcılar Odamız tüm nöbet süresince her akşam iki-üç ton karpuz dağıttı. Biz halkımıza nohutlu pilav sunduk. İşin güzel tarafı alan her akşam daha da kalabalıklaşıyordu. Bu da insanımızın milli iradeye gönülden bağlı olduğunu ortaya koyuyordu.

Gölcük’ün özel yanı, Donanma’yı barındırması. Bu durum sizi nasıl etkiledi?

Biz Gölcük olarak Donanma’yla etle tırnak gibiyiz. Gölcük’ün bu noktaya gelmesinde Donanma’nın büyük önemi var. Biz Gölcük olarak Donanma Şehri olarak anılmaktan mutluluk duyuyoruz. Donanma’nın merkezinin Gölcük’te olması bizi memnun ediyor ve bize güç veriyor. Hatta 17 Ağustos depreminde Gölcük çok ciddi bir yıkımla karşı karşıya kalmıştı. O günlerde, depremin hemen akabinde Donanma’nın buradan taşınması gündeme getirilmişti. Deprem bir yıkıma maruz bıraktı zaten Gölcük’e. Bizler toparlanmayı düşünürken Gölcük için bir yıkım daha olacak olan Donanma’nın taşınması meselesi bizleri üzdü. Çok şükür o zamanki hükümetimizin aklıselim davranmasıyla Donanma Gölcük’te kaldı. Donanma Gölcük halkı için çok önemli. Biz Donanma ile bütünleştik. Bizler kalkışma girişimi sürecinde bu bütünlüğün zedeleneceğini düşünerek kaygı içine düştük. Çok şükür Donanmamızın sadece yüzde 1-2’lik kısmı bu kalkışmanın içine girmiş. Bizler de Donanmamızla birlikte harekete ederek bu girişimi bertaraf ettik.

Darbe girişiminin ardından tüm devlet kurumları ve belediyeler, FETÖ ile mücadele sürecini hızlandırdı. Siz neler yaptınız?

Ben 39 yıldır Gölcük Belediyesi’ndeyim. Belediyemizin yönetim kadrosunun en yenisi 20-25 yıllık. Gölcük Belediyesi’nin köklü ve yerleşmiş bir yapısı var. Bu nedenle aramıza böyle bir örgütün sızması mümkün olmadı. Çok şükür o imkanı bulamadılar. 39 yıldır belediyede olmamın ciddi bir avantajı var. Buna rağmen ciddi bir mücadeleye başladık. Allah inşallah bir daha böyle bir şey yaşatmaz. Bu sıradan bir olay olarak görülmemeli. Bunun ikinci ayağının gerçekleştiğini düşünelim ve Türkiye’nin başına gelecekleri hayal edelim. Kalkışma başarısız olduğu için olayın vahametini atlıyoruz. Ülkede kaos ve iç savaş çıkacaktı. Güneydoğu Anadolu’da bölünme yaşanabilirdi. Avrupa ve ABD’nin de darbenin arkasında olduğunu düşünürsek, gerçekten büyük bir vahamet yaşayacaktır. Türkiye bu noktada uçurumun kenarından döndü.