Vali Aksoy 15 Temmuz gecesini anlattı

12 Mart 1971’de ve 28 Şubat 1997’de “post modern”, 27 Nisan 2007’de“e-muhtıra”müdahaleler ile Cumhurbaşkanları, meclisler ve hükümetler uyarıldı,

15 Temmuz 2016’da

Türk Silahlı Kuvvetleri içinde FETÖ/PDY üyesi bir grup hain darbe girişiminde bulundu.

Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vatandaşları meydanlara çağırmasının ardından halkımız demokrasi ve milli iradeye sahip çıktı.

Ve ilk kez bir darbe Cumhurbaşkanının dik durması, halkın karşı koyması ile püskürtüldü.

Ankara, İstanbul gibi illerde o gece ve sonrası yaşananları televizyon ve gazetelerden takip ettik.

Ama bir zamanlar terör, kan ve barut ile anılan, tonlarca patlayıcınıninfilak ettirildiği, güvenlik güçlerinin panzerler ile 7/24 devriyegezdiği, sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı Diyarbakır’ı çok merak ediyordum.

Kocaeli’nin yeni Valisi Sayın Hüseyin Aksoy ile 15 Temmuz’un yıldönümünde bir yıl öncesinikonuştuk.

Sayın Vali Hüseyin Aksoy’u dinlerken ve cep telefonundan ellerinde sallanan Türk Bayrakları, dillerinde “Ölürüm Türkiyem” şarkısını söyleyen Diyarbakırlıların coşkusunun kaydedildiği videoyu izlerken tüylerim diken diken oldu.

Sayın Aksoy, o gece FETÖ’cü oldukları iddiası ile tutuklanan, meslekten ihraç edilen, daha sonra bazıları itirafçı olan komutan düzeyindeki askerlerden bahsederken yargılanmanın devam ediyor olması nedeni ile dikkatli konuşmaya, özen gösteriyordu.

Bir zamanlar Türk Bayrağı’nın gönderden indirilip PKK’nın paçavrasının asıldığı Diyarbakır’da, 15 Temmuz sonrası düzenlenen Demokrasi Nöbetlerinde on binlerce Diyarbakırlının devlete bağlılığını, demokrasi ve milli iradeyi sahiplenmesinden büyük gurur duydum.

Başta Sayın Vali olmak üzere Diyarbakır gibi bir ilde bu tabloyu yaşatanlara teşekkür ettim.

Devletin ve hükümetin verdiği desteği arkasına alan Sayın Vali’nin halkı kucaklarken sergilediği kararlı tutumuna hayran kaldım.

İşte Sayın Vali’nin her soruma samimi ve açık yüreklikle verdiği cevaplar.

G.A; Sayın Vali, Kocaeli’ye hoş geldiniz. FETÖ/PDY hain terör örgütünün 15 Temmuz’da kalkıştığı darbe girişiminde Diyarbakır’da idiniz. O geceyi anlatır mısınız?

H.A; Doğrusunu söylemek gerekirse FETÖ/PDY hain terör örgütünün 15 Temmuz’da kalkıştığı darbe girişimini Diyarbakır’da pek hissetmedik.

O gece milli iradeye gölge düşürecek, çok azınlıkta bulunan kişilerin teşebbüsü halkın karşı çıkmasıyla amacına ulaşamamıştır. Diyarbakır’da tanklar sokağa çıkmadı, caddeye çıkmadı. Askerin doğrudan yönetime müdahalesine tanık olmadık. Sadece Eskişehir Hava Üssüne bağlı Ana Jet Üssünden havalanan 6 uçağın Ankara’ya gittiğini sonradan öğrendik. O gece Cumhuriyet Başsavcısı ile görüştüm. Kolordu, il jandarma, zırhlı birlikler komutanları ile kriz masası oluşturduk. Gelişmeleri karargahta Diyarbakır’da yaygın olan mobesse kameralarından takip ettik. O gece emniyet güçlerimiz, zırhlı araçlar ve helikopterler darbeyi bahane ederek terör eylemlerine kalkışmasına da izin vermedi.

ANKARAYA TAKVİYE GÖNDERDİ

G.A; Terörle mücadelede yeterince asker ve polis olduğunu, zaman zaman takviye istediğiniz basından biliyoruz. O gece personel ihtiyacınız oldu mu?

H. A; Size o gece hainlerin Diyarbakır’da etkili olmadıklarını gösteren ilginç bir anımı paylaşmak istiyorum. Diyarbakır’da terör örgütlerine karşı yaptığımız operasyonlarda zaman zaman Ankara ve civar illerden personel talep ederdik. 15 Temmuz gecesi Ankara bizden personel talep etti. O gece saat 01.30’da havaalanında kalkamadığı için bekleyen THY uçağı ile önce 150, 16 Temmuz’da 100 özel harekat polisini Ankara’ya gönderdik. 15 Temmuz gecesi

FETÖ/PDY hain terör örgütünün 15 Temmuz’da kalkıştığı darbe girişiminde

Ankara’daki Polis Özel Harekat Merkezi hain darbecilerin kullandığı uçaklar ile bombalanmış ve 45 polis şehit verilmişti.

80 BİN BAYRAK DAĞITILDI

G.A; Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı sonrası meydanlarda “Demokrasi Nöbeti” tutuldu. 15 Temmuz sonrası Diyarbakır’da neler yaşandı? Diyarbakırlılar Demokrasi Nöbetlerine ilgi gösterdi mi, biraz anlatır mısınız?

H. A; Söyleyeceklerim, Diyarbakırlıların o gece milli egemenliğe ve demokrasiye nasıl sahip çıktıklarının anlatması bakımından çok önemli. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımızın vatandaşların meydanlara, sokaklara çıkarak demokrasiye sahip çıkmalarını istemelerinin ardından Diyarbakır’da da “Demokrasi Nöbetleri” başlatıldı. Diğer illerde olduğu gibi Diyarbakır’da bu tür organizasyonlara destek verecek, sahip çıkacak belediye yoktu. Daha çok Valilik olarak bizim kontrolümüzde Sivil Toplum Kuruluşları tarafından organize edildi. Park Ormanında toplanan Diyarbakırlılar sabahlara kadar milli iradeye ve demokrasiye destek sloganları attı, konuşmalar yapıldı, barış, birlik, beraberlik ve kardeşlik mesajları verildi. Halkımız demokrasiye olan bağlılığını, milli iradeye olan saygısını en üst noktada gösterdi.

G.A; Sayın Vali, fotoğraflarda meydanlarda toplanan Diyarbakırlıların ellerinde Türk Bayrakları görüyorum, videolarda marşlar duyuyorum. Birazda bundan bahseder misiniz?

H.A; Kadın-erkek, yaşlı-genç ayırımı yapmadan her kesimden insanımızın Demokrasi Nöbetlerine katılmasını sağlamak amacı ile siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile toplantı yaptık. Park Ormanında yapılan Demokrasi Nöbetine sadece Ay Yıldızlı Türk Bayrakları dışında bayrak, flama getirilmemesini sağladık. Her akşam toplanan 20-30 bin Diyarbakırlıya 80 bin Türk Bayrağı dağıttık. Park ormanında toplanan Diyarbakırlıların ellerinde salladıkları Türk Bayrakları ile alanı gelincik tarlasına döndürdüklerini, yaşadıkları ve yaşattıkları coşkuyu görmenizi isterdim. Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi Diyarbakır’da da halk sokağa çıkarak, meydanlarda toplanarak demokrasiye, milli egemenliğe sahip çıktığını, birkaç hainin darbe girişimine izin vermeyeceğini gösterdi.

G. A; 15 Temmuz gecesinin Diyarbakır’da sakin geçtiğini söylediniz ama şehitler olduğunu biliyoruz.

H. A; Evet, doğrudur. O gece Diyarbakır’da tanklar sokağa çıkmadı, darbe girişimi Diyarbakır’da pek hissedilmedi. Diyarbakırlılar Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın çağrısına uyarak meydanlarda toplandı, milli iradeye ve demokrasiye sahip çıktı.Ama o gece yaşanan olaylar neticesinde Ankara’da Özel Harekat Daire Başkanlığında görevli Polis Memurumuz Halit Gülser ile İstanbul’da demokrasiye sahip çıkmak için sokağa çıkan vatandaşlarımızdan Askeri Çoban ve Mehmet Karaaslanşehit oldu. Şehit Halit Gürsel, daha önce de Diyarbakır Sur ilçesinde PKK’ya yönelik olarak düzenlenen operasyonda yaralanmıştı. Demokrasi şehitlerimizi Diyarbakır’da defnettik. Şehitlerimizin ailesi, çocukları ve yakınlarını ziyaret ettik. Anılarını yaşatmak, adlarını ölümsüzleştirmek için Hatıra Ormanı Fidan Dikimi yaptık. Bu vesileyle başta 15 Temmuz şehitlerimiz olmak üzere Kurtuluş Savaşında, terörle mücadelede şehit olanları rahmetle anıyorum. Gazilerimize şükranlarımızı minnetlerimizi sunuyorum.

DİYARBAKIRLILARA TEŞEKKÜR

G.A; Sayın Vali son olarak ne söylemek istersiniz?

H. A; Diyarbakır ve Diyarbakırlılar son dönemlerde yaşanan terör olayları nedeniyle terör örgütünün gerçek yüzünü ve terör örgütünün yapmış olduğu hendek siyasetinin vatandaşa ne kadar zorluklar çıkardığını ve zarar verdiğini gördü. Diyarbakır halkı terör örgütüne hiçbir şekilde prim ve destek vermedi. Terör örgütü ile arasına mesafe koydu.

Bugün kırmızı-beyaz bayrağımız altında hür ve bağımsız yaşıyorsak bunu şehitlerimize ve gazilerimize borçluyuz. 15 Temmuz gecesi de milli iradeye sahip çıkma adına sahalara indi ve sokaklarda parklarda demokrasi nöbeti tuttu. Diyarbakır halkı teröre destek vermediği gibi milli iradeye de sahip çıkmıştır.

Temennimiz bu tür olayların bir daha yaşanmamasıdır.Diyarbakır halkının demokrasiye olan bağlılığı, milli iradeye olan saygısı en üst noktadadır.

Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu ve ancak milletin kararıyla değiştirileceği herkes tarafından artık iyice bilinmelidir. Bu darbe teşebbüsüne kalkışanlar şunu çok iyi gördüler ki; Türk Milleti buna asla izin vermedi ve bundan sonra da vermeyecek. Ben sizin aracılığınız ile gece gündüz burada olan, destek veren, demokrasi nöbeti tutan siz değerli Diyarbakırlı hemşerilerime teşekkür ediyorum, şükranlarımı sunuyorum.

G. A; Teşekkür ederim Sayın Vali.

H. A; Ben teşekkür ederim.