Gelişmiş ülkelerde gazete okurlarının önceliği, yerel medya köşe yazarlarını okumaktır.
Günlük haberleri değişik kanallardan öğrenen okurlar takip ettikleri yazarların yazılarını ve yorumlarını merak eder.
Onun içindir ki o ülkelerde yerel medya saygındır, güçlüdür ve özgürdür.
Türkiye’ye geldiğimizde, yerel medya patronların yaptığı yatırımlar ve saygın, güvenilir köşe yazarları ile ayakta duruyor.
Kocaeli özeline baktığımızda, yazılarını “Kin, öfke, nefret” ile yazdığını itiraf eden köşe yazarlarını görüyoruz.
Araştırmadan, sormadan, sorgulamadan kaleme aldığı yazılarla saygın kişi ve kurumlara itibar suikastçılığında yarışan gazetecilere rastlıyoruz.
Yazılarıyla bilgi kirliliğine neden olan, kamuoyunda algı operasyonu yaratan yanlış haberleri okuyoruz.
Kent ve kentli adına hayata geçirilen projeleri sahiplenen ve köşesinde yazan gazeteciler “yandaş, yalaka, besleme, maymun” oluyor.
Verdikleri sözleri tutmayan, proje olarak tanıttıkları işlerin hesabını veremeyen, genel başkanlar dahil kamuoyuna yanlış bilgi verenleri eleştirenler dışlanıyor, ‘mobbing’ uygulanıyor, kara listeye alınıyor.
İzmit Belediyesi tarafından hazırlandığı iddia edilen, Özgür Kocaeli Gazetesi’ne gönderilen, sosyal medyada da yayınlanan imzasız ‘cevap metni’ gibi.
Korsan metni konu olan köşe yazısını tartışacak, sorgulayacak değilim.
Ama içinde hakaret, aşağılayıcı ve küçük düşürücü ifadeler bulunan bir metin kim tarafından kaleme alınırsa alınsın kabul etmem mümkün değil.
Önce sahada ilk günkü heyecanla aktif görev yapan “en kıdemli gazeteci” olarak gazetecilerle siyasetçilere ve bürokratlara bazı hatırlatmalarda bulunacağım:
Bir: İfade özgürlüğü Anayasa, BM Kişisel ve Siyasal Haklar Sözleşmesi, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesince güvence altına alınmıştır.
İki: İfade özgürlüğü demokratik toplumun vazgeçilmez özelliği olan çoğulculuğun, açık fikirliliğin ve hoşgörünün gereğidir.
Üç: İfade özgürlüğü saldırgan bulunan, sarsıcı etki yaratan hatta rahatsız eden bilgi ve fikirleri içerir.
Dört: Basın özgürlüğü bir derece abartmayı hatta kışkırtmaya başvurmayı içerdiği gibi ‘polemik’ niteliğinde de olsa açıklanabilir olmak koşuluyla kişisel saldırı olarak kabul edilmez.
Beş: Eleştiri övgü olmadığına göre sert, kırıcı, incitici olabilir. Eleştirinin doğasından kaynaklanan sertlik suç oluşturmaz. Çünkü eleştiri kaynağını
özgürlüklerden alır.
Altı: İfade özgürlüğü, sadece lehte kaleme alınan haber ve yorumlar için değil toplumun bir bölümünün aleyhinde olan ve rahatsız edici ifadeler içinde geçerlidir.
Değerli okurlar,
Gazeteci olup da hakkında dava açılmayana rastlamadım.
Önemli olan yazdığı yazılar nedeniyle açılan davalar sonrası ceza alıp almadığıdır.
Yıllarca yazdığı yazılar, yaptığı haberler nedeniyle hakkında bir tek dava dahi açılmayan, yolu karakola düşmeyen, savcı ve hakim karşısına çıkmayan gazetecidir ama gazetecilik yapmamıştır..
Önemli olan yazdığı yazı nedeniyle hakkında dava açılması, yargılanması değil yazılarını ifade özgürlüğü içinde yazdığını, suç ve hakaret içermediğini anlatması ve beraat ederek aklanmasıdır.
Yazılarımı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi “Bir atışta hedefine saplanan ok gibi sivri, bir vuruşta düşmanın kellesini kesecek kılıç kadar keskin” yazdığımdan hakim karşısına kaç kez çıktığımı hatırlamıyorum.
İlki 1968 yılında Ankara’da, sonuncusu 2019 yılında Kocaeli’de olmak üzere “hakaret, iftira, aşağılama, yalan haber” gibi iddialarla hakkımda Cumhuriyet Savcılıklarına 100 kadar suç duyurusu yapıldığını tahmin ediyorum.
Hukukçu değilim, avukatım da yok.
Büyük bölümü savcılık tarafından soruşturmaya gerek görülmediğinden dava açılmadı.
Valiler, bakanlık müfettişleri, kaymakamlar, rektörler, belediye başkanları, hakimler, avukatlar, dekanlar, profesörler, emniyet ve okul müdürleri “Yalan haber, hakaret, iftira, aşağılama, kişilik haklarına saldırı” iddialarıyla şikayetçi oldular.
Her defasında yazılarımı ifade özgürlüğü içinde kalarak, eleştiri hakkımı kullanarak yazdığımı söyleyerek kendimi savundum.
Yargıtay, yerel mahkemelerin beraat kararlarını onayladı.
Bozulan mahkumiyet kararları ise Yargıtay kararlarına uyan yerel mahkemelerce beraatla sonuçlandırıldı.
Bunları araştırmadan, gerçekleri kaynağından öğrenmeden kulaktan dolma bilgilerle haber yaparak ya da köşe yazarak kamuoyunu yanıltanların dikkatini çekmek istedim.
Gerçek ve güncel haberlerin kamuoyunda takdir gördüğü gibi şikayet edilse de beratla sonuçlanacağını hatırlatmak içim yazdım.
CHP VE YEREL MEDYA
Gelelim asıl konumuz; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Yerel Medya” ile ilgili söylediklerine;
Bir: Yerel medya bizim gözümüz, kulağımız, kontrol mekanizmamızdır.
İki: Yerel basınımız çok değerlidir. Çünkü bizlere Atatürk’ün emanetidir.
Üç: Bizim sağlıklı ve tutarlı eleştiriye ihtiyacımız var. Biz bazen hatalarımızı, yanlışlarımız göremiyoruz. Onları dillendirecek olan yerel basındır.
Dört: Baskılar durdurulmalı, dayatmalarla saldırı ve korkutmalar önlenmelidir.
Demokrasinin teminatı yerel medyadır.
Sayın Kılıçdaroğlu yerden göğe kadar haklı. Her cümlesine aynen katılıyorum.
Keşke Yerel Medya Çalıştayında anlattıklarını eleştiriye tahammülü olmayan, ‘hoşgörü fakiri” İzmit Belediye Başkanı Hürriyet’e de söyleyebilse.
Her gün kırdığı potlar, yaptığı gaflarla anılan, gerilimden ve kavgadan beslenen, YEREL BASINA “düşmanmış” gibi bakan, “mobbing” uygulayarak dışlayan, İzmitlilere hesap vermekten kaçan, verdiği sözleri tutmayan CHP’li Başkan Hürriyet’i, “Yerel medyaya saygılı ve hoşgörülü ol” diyerek uyarabilse.
SONUÇ: Günümüzde gazeteci de siyasetçi de saygınlığını yitiren kurumların başında geliyor. Gazetecinin de siyasetçinin de muhalefet yaparken hakaret etme, aşağılama, itibarsızlaştırma hakkı da lüksü de yoktur. Yanlış yapan gazeteci, siyasetçi, bürokrat, sade vatandaş her kim ise cezasını çekmelidir.
Gazeteci gazeteciliğini, siyasetçi siyasetçiliğini, bürokrat bürokratlığını yapacak.
“Kin, öfke ve nefret” ile yazanlar da saygın, başarılı kişi ve kurumlara itibar suikastçılığı yarışından vaz geçecek.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Mert - Son 9 yazının 6 tanesi Fatma Başkan veya CHP ile alakalı Cemalettinle yarışıyorsunuz Hoca.
Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.