I love you Sri Lanka (2)

Kağıtsporlu Jeet Kune Do'cular olarak Sri Lanka'ya 2017 Güney Asya Jeet Kune Do Şampiyonu olmak üzere yarışmaya geldik. Aslında daha iddialı olacağım asistanlarımla gelmek istemiştim. Hiçbiri müsait olamadı. Her kapıdan boş döndüm. Binlerce öğrenci yetiştirmiş ama birini bile bulamıyordum. İyi ki Çayırova’da ikamet eden son asistanım Gökhan Karagöz aklıma geldi. Diğer en uygun kişi ise Ferhing Kara idi. Ferhing’in çok hazır olduğunu düşünmemiştim. Onu kendileriyle müsabakaya soktuğum iki ismi tercih ettiğim halde biri üniversite sınavına gireceğinden, diğeri babasından müsaade alamadığından böyle karar kıldık. Olsun, iyi ki de kılmışız. Kararlılığı ona bir unvan kazandırmış oldu. Bizi utandırmadı. İyi bir tecrübe kazandı. Hatta artık beni daha iyi anladığını düşünüyorum. Şu garipliğe bakınız ki Güney Asya Şampiyonu olmak gibi bir unvan sahibi olmayı

katılmayanlardan birisinin babası engelledi, diğerinin sınavı. Sponsor olmayı kabul etmeyen iki kapıdan boş döndük. “Sri Lanka’da istiklal marşı okutacağız” dememiz bile kar etmedi. İyi ki Kağıtspor vardı. Sayın Dr. Ali Yeşildal’ın milli duygularının varlığı bize yetti.

Türkiye Wushu Federasyonu Merkez Hakem Kurulu Başkanı Abdulvahit Alagöz, JKD hakemi Mahmut Kıldize, asistanım Gökhan Karagöz, öğrencim Ferhing Kara ve ben Güney Asya Jeet Kune Do Şampiyonası 2017 (South Asian JKD Martial Arts Championship 2017) için Sri Lanka'dayız. THY’nin Türk steward ve hostesleri bize başarı dilediler. Uçağımız Kolombo’da bizi indirdikten sonra Sri Lanka Jeet Kune Do Federasyonu adına bu organizasyonun mimarı olan Kevin Nishantha tarafından karşılandık ve ancak 70’li yılların Türkiye’sinde görülen yollar, kasabalar ve ahşap bir minibüsle bizi Kandy’egötürdü. Yolda ilginç görüntülerle saatler geçerken hava karardı. Uzun dondurma kuyrukları ilginçti. Bazı evlerin önünde ve özellikle Buda heykellerinin bulunduğu yerlerde mumların yakılması da dikkatimizden kaçmadı. Adeta zaman yolculuğu yapmış ve çok eski yıllara gitmiştik. Buralar Kolombo gibi modern değildi…

Kandy’de Royal Kandyan Hotel’e girer girmez özel misafirlere gösterilen geleneksel bir tacı boynuma astılar. Onların kendi dillerinde başka bir şey dedikleri bu süslü şeye bir isim verebilmek için taç diyorum. Bizde ancak üç yıldız alabilecek olan bu otel dört yıldızlıydı. Tek kişilik özel odaya yerleştirildiğim halde yastıkları eskimiş hatta rengi bile kaçmıştı. Ertesi gün Kandy’deki Indoor Sports Complex’te muhteşem bir karşılama oldu. Bizim Yaka Gazetesi’nin tam da “Bruce Lee gibi karşılandı” haber başlığındaki gibiydi. Kolombo valisi ve belediye başkanıyla birlikte geleneksel müzik eşliğinde sporyuma girdik. Kent protokolü eşliğinde geleneksel mum yakma açılışından sonra yaptığım gösteri çok alkışlandı. Sri Lanka Jeet Kune Do Federasyonu adına sorumlu Kevin Nishantha, Dubai (UAE) Jeet Kune-Do Federasyonu’ndan organizasyon direktörü Vikith Manjunath, Pakistan Shaheen Taekwondo Academy’de Kurucu/Şef ve Temsilci Mahammad Şahbaz, Sri Lanka Martial Arts Federasyonu Başkanı H.S. Jayatissa, Sri Lanka’nın popüler savaş sanatçılarından Sri Lanka Jeet Kune Do Federasyonu Başkanı, Şef ve Temsilcisi Anur Dissanayake ve birçok branşın ustaları hep yanımdaydılar.

Asya Jeet Kune Do Federasyonu Genel Sekreteri Sifu Lion Vikas Gihara’nın beni “Yaşayan Bruce Lee” ve ardından “İkinci Bruce Lee” olarak takdim etmesi bizden çok şey beklemelerine neden oldu. Gösteri öncesi herkes pür dikkat kesildi. Önce bir hız gösterisi yaptım. Mademki organizasyonu JKD ile daha alakalı hale getirecektik patlayıcılık ve hız gösterisi gerekliydi. Sonra Ferhing’i yine karşıma aldım. Ayakta ve yerde birçok teknik yaptık. Daha sonra ise arkasında iki-üç adım öteye hemen oracıkta getirdikleri bir sandalyeyi koydurttum. Sifu Vikas Gihara ne yapacağımı anlar anlamaz “Inc Punch” diye mikrofonla ilan ettiğinde Ferhing ona hazırladığım sürprizden habersizdi. 2.5 cm’lik mesafeden uyguladığım Inch Punch tekniği ile yerden kesilip sandalyenin üzerine uçmasıyla sandalyenin parçalanması önce bir sessizlik sonra da çok alkış aldı. Ben ise kırılan sandalyeden ötürü özür dilemekle meşguldüm…

Gösteri sonrası arkada müsait bir salonda çeşitli ülke temsilcilerinden önce Dubaili beni bir yoklamak istedi. Sonra onun ataklarını hızla cevaplamam ve doldurmam işi derse çevirdi. Ardından Pakistanlı Mahammad Şahbaz da geldi. Sonra Hindistanlılar ve Sri Lankalılar ve saire… Bruce Lee’nin orijinal öğrencilerinin seminerlerine giren bu adamlar ne yapsam yere göğe konduramıyorlardı. Garipliğe bakın ki ayaklarıma secdeye bile yelteniyorlardı ama elbette ki ben buna müsaade etmedim. Mahmut Bey bile bu aşırı saygıya karşı olan şaşkınlığını gizleyemedi…

Bizim sayemizde Sri Lanka’da herkes Türkiye’yi ve Türkleri konuşur oldular. Diğer hiçbir ülke gündeme bizim kadar oturmamıştı. Bizi hepsi sevdi. Ulusal TV’leri geldi. Akşam olduğunda otelde Türkiye Wushu Federasyonu Merkez Hakem Kurulu Başkanı Abdulvahit Alagöz, TWF JKD hakemi Mahmut Kıldize, Asya Jeet Kune Do Federasyonu Genel Sekreteri Lion Vikas Gihara, Dubai (UAE) Jeet Kune-Do Federasyonu Başkanı Vikith Manjunath, Pakistan Shaheen Taekwondo Academy’de Founder/Chief Instructor Mahammad Şahbaz Royal Kandyan Hotel’de müsabaka programı hususunda değerlendirme yaptık. Abdulvahid Hoca’yla birlikte inşa ettiğimiz müsabaka kuralları programını masaya yatırdık. Türkiye, Tayland, Hindistan ve Hong Kong’ta organize edilecek olan müsabakaları da konuştuk. Hatta organizasyon yapma işine Dubai de dâhil oldu.

Ertesi gün sporcularımız yarışacaklardı. Yarışmada müsabaka gösterisi için asistanım Gökhan tatamiye çağırıldı. Karşısına da Sri Lanka’nın en iddialı sporcularından biri çıkarıldı. Öyle ya gösteri maçına elbette acemiler çıkarılamazdı. Çünkü görsellik gerekecekti. O maçta Gökhan rakibine üstün geldi ama sağ bacağında sakatlık geçirdi. Soğutucuyla biraz toparladı. Meğer sol bacağından da ameliyatlı imiş. Bunu orada öğrenmiş oldum. Bu haliyle gerçek maça nasıl çıkacaktı?

Maçlar başladı… Ben arkada hocalara ders verirken Mahmut Bey ara ara bana haber fısıldıyordu: “Hocam Gökhan tamam.” Biraz zaman geçtikten sonra “Ferhing tamam…” Elbette moral olarak rahatlıyordum. Hem hocalarla ilgileniyordum hem de işler yolunda gidiyordu. Abdulvahid Hoca zaman zaman masa hakemliği yapıyor olsa bile işine yarayacak notlar almak için kuralları da gözlemliyordu. Kendisinin adil kişiliğine hayran oldum. Hakikaten tam bir hakemdi. Bir ara Sri Lanka’lı birkaç hoca benden ders almakta olan Kevın’a kendi dilleriyle çıkıştılar. Ben şöyle anladım: “Sen burada ders almakla meşgulken öğrencilerin orada eleniyorlar.” Sonra selam vererek müsaade istedi ve gitti. Fakat itiraf etmeliyim ki her iki öğrencim de zor kazandılar. Hatta diyebilirim ki direkten döndüler. Bunu kendileri daha iyi izah edeceklerdir. Fakat ben yenilgi kapısını asla kabul edemezdim…

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar - Mesaj Gönder

#

göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Koronavirüs aşısı çıktığında yaptırmayı düşünür müsünüz?
Tüm anketler

Kocaeli Haber

Oyunlar