Dokunan Değil, Dokunmayan Yanar!

Her tarafımızın kuşatıldığı, komşu ülkelerimizin yağmalandığı, insanlarının öldürüldüğü bir dünya düzeni.

Dünya’ya hükmeden egemenlerin, biraya gelip bizlerin küçükken oynadığı, çelik çomak oyununda olduğu gibi 7 milyar insanla oyun oynadığı bir ortam.

Çelik çomak oyununa konu olanların, oyun bozanları fark etmediği ya da ettirilmediği zamanlardayız.

Herkesin sadece kendini düşündüğü ve etrafında olup bitenleri anlamadığı - anlamlandıramadığı bir durum var. Bu durum tabiatın olağan durumuna aykırı. Er yada geç bu küresel sömürü , terör , vekalet savaş düzenleri değişecek. Bu noktadan sonra Bilge Kral Aliya İZZETBEGOVİÇ ‘in şu anlamlı sözünü hatırlayacağız “ ve he şey bittiğinde, hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.”

Dokunan değil dokunmayan niye yanacak?

Yukarıda saydığımız olumsuzluk olup biterken bu durumdan rahatsızlık duyanlar sessizleşirse,

Toplumda haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik varsa ve buna ses çıkarmıyorsak,

Memleketin dört yanına fitne ateşi yakılmaya çalışılırken, o fitnecilere, hainlere karşı onlardan daha fazla çalışmıyor ve yangına su taşımıyorsak,

Dünya’nın dört bir yanında dini, dili ne olursa olsun, zulüm gören insanlar varken ve bunların derdiyle dertlenmiyorsak,

Uyuşturucu, alkol, ortaokullarımıza kadar inmişse ve sadece seyrediyorsak,

Sadece namaz kılarak, hacca giderek ,evimize kapanarak veya benim kalbim temiz diyerek cennete gideceğimizi sanıyorsak,

Gecesini gündüzüne katıp, yurdum insanı için çabalayan insanlarla beraber olmuyorsak, onlara kol kanat germiyorsak, önlerini açmıyorsak,

Sözde adaletten, haktan , hukuktan, özgürlüklerden bahsedip başka ”canların” yitip gitmesine sebep olanlara göz yumuyorsak,

Herkesin kötüsü kötü, benim kötüm “iyi” diyenler hala konuşabiliyorsa,

Toplumu ümitsizliğe sevk edip, boş, kuru çığırtkanlık yapanların ekmeğine yağ sürenlerin,seslerini bastırmak için sesimizi yükseltmiyorsak,

Her şeyi görüp, farkında olunmasına rağmen , düzeltmek için “yarın” ı bekleyenlere söyleyecek sözümüz yoksa,

Asıl meselenin “yolda” olmak olduğunun bilincinde olduğunu anlatmıyorsak,

Ve bütün bunlar olup biterken “dokunmuyorsak” yanacağız…