Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere demokrasiye inanan, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyen kadın-erkek, yaşlı-genç, sivil-asker herkes tek vücut, tek yürek, tek yumruk oldu.
3 yıl önce bugün yönetime el koymak, TBMM’yi dağıtmak, demokrasi kurumlarını çalıştırmamak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı derdest ederek ortadan kaldırmak amacıyla kalkışılan darbenin püskürtülmesinde önemli kırılma noktaları ve kilometre taşları vardı.
Demokrasiyi savunan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a inanan vatandaşların canları pahasına tankların önüne yatması gibi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halkı demokrasiye sahip çıkmak için halkı demokrasi nöbeti tutmak için meydanlara çağırması gibi.
O gece dönemin Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’ın, darbeci askerlerin uçaklarla sivil halkın üzerine bomba yağdırmak, daha sonra kaçmak için üs olarak kullandıkları Akıncı Üssünü Eskişehir’den kalkan jetlerle bombalama emri verdiği gibi.
Darbe gecesinin seyrini değiştiren belki de en önemlisi; Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı’nın, “Gölbaşı’ndaki Özel Kuvvetler Komutanlığına girmek isteyen darbeci Tuğgeneral Semih Terzi oraya geldiğinde öldür” emrini alan Astsubay Başçavuş Ömer Halisdemir’in Semih Terzi’yi saat 23.30’da öldürmesinin ardından vücuduna aldığı 30 kurşunla şehit olduğu an gibi.
ŞEHİT ADI, YERLEŞKEYE
15 Temmuz gecesi komutanından aldığı emri yerine getirirken gözünü kırpmadan ölüme giden, hainlerin kurşunlarıyla şehit olan Astsubay Başçavuş Ömer Halisdemir adı bugün her yerde yaşatılıyor.
Şehidimizin anısına anıtlar dikildi, adları yaşatılmak üzere parklara, okullara, köprülere verildi.
Bence en anlamlısı; İstiklal Marşı Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un “Vatan için ölmekse kaderim, böyle kaderin ellerinden öperim” dediği gibi Şehit Astsubay Ömer Halisdemir adının Kocaeli Üniversitesi Yerleşkesine verilmesidir.
“Ne var bunda? Sıradan bir işlem” diyerek abartıldığını söyleyerek küçümseyenler çıkabilir.
Neden önemli olduğunu anlatayım; 15 Temmuz darbe girişimi gecesi ülkenin kaderini değiştiren kişi olarak adını altın harflerle tarihe yazdıranŞehit Astsubay Ömer Halisdemir adının verildiği Kullar’daki Yerleşke, FETÖ/PDY yanlısı olduğu için Kanun Hükminde Kararname ile kapatılan Erkul Eğitim Kampüsü olarak kullanılıyordu.
Rektör Prof. Dr. Sadettin Hülagü’nün talebiyle Kocaeli Üniversitesi Kocaeli Meslek Yüksekokulu’na tahsis edilen FETÖ’cülere ait kampüsün adı Kocaeli Üniversitesi Senatosunun 26 Ağustos 2016 tarihli kararıyla “Şehit Astsubay Ömer Halisdemir Yerleşkesi” olarak değiştirildi.
Sadettin Hoca, Şehit Astsubay Ömer Halisdemir adını yerleşkeye vermekle kalmadı.
Bugünlerde YÖK’ten çıkacak kararla Bilgisayar, Kimya, Biyomedikal Cihaz Teknolojisi, Gıda Teknolojisi, Lastik Plastik Teknolojisi, Makine Resim Konstrüksiyon Bölümleri bulunan Köseköy Meslek Yüksekokulu (MYO) Kullar’daki “Kocaeli Meslek Yüksekokulu Şehit Astsubay Ömer Halisdemir Yerleşkesi”ne taşınacak.
Rektör Hoca, Köseköy’deki MYO binası ve arsasını kiraya vererek elde edeceği geliri, 15 Temmuz dahil terör örgütleriyle girdikleri çatışmalarda şehit düşen asker ve polislerin çocuklarına burs olarak verecek.
REKTÖR VE 15 TEMMUZ
Bazı ard niyetliler kıskançlıklarından Sadettin Hocayı zaman zaman FETÖ üzerinden yıpratacak davranışlarda, açıklamalarda bulunsalar da O her zaman kararlığını gösterdi, FETÖ ile bağlantısı ilişkisi olanlara hukuk içinde kalarak taviz vermeden gereğini yaptı.
Geçtiğimiz günlerde 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma etkinlikleri kapsamında düzenlenen Türkiye’de Darbeler ve Demokrasi panelinde konuşan Sadettin Hoca özetle şöyle konuştu;
“Ne mutlu ki, rektörlük görevini yürüttüğüm Kocaeli Üniversitesi de kendi üzerine düşen tarihi sorumluluğu yerine getirmiş, tüm unsurları ile hainlere karşı duruşu ilk andan itibaren korkusuzca sergilemiştir.
Kocaeli Üniversitesi olarak bu hususta gösterdiğimiz hassasiyet doğrultusunda milletimize karşı art niyet besleyebilecek hiç kimsenin kurumumuzda kalmadığını gönül rahatlığıyla belirtmek isterim.
İçtenlikle ifade etmek isterim ki, bu süreci yürütürken hukukun sınırlarından asla dışarı çıkmadan, yasaların tanıdığı haklar ve koşullar çerçevesinde davranmaya azami özen gösterdik. Başarılı olduğumuza inancımız tamdır.
Böylesi koşullarda üniversitelere önemli vazifeler düştüğüne inanıyorum.
Aklını ve vicdanını bir başkasına kiraya vermeden, cumhuriyetimizin ve demokrasimizin değerleri ışığında davranan bireyler yetiştirmek, bu gibi örgütlere vurulacak en büyük darbedir.
15 Temmuz Demokrasi ve yıldönümünde şehit düşerek aramızdan ayrılan kahramanlarımıza Allah’tan rahmet, gazilerimize şifalar diliyor, hepsine şükranlarımı sunuyorum.”
*************************************************************
15 TEMMUZ 2016’DA‘İLK’LERİ YAŞADIK
Bugün; 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü,
Bugün; FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün 15 Temmuz 2016’da kalkıştığı darbe girişiminin yıldönümü.
Bugün; Amaçları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ortadan kaldırmak ve demokratik kurumları çalıştırmamak olan hainlerin millet iradesiyle püskürtülüşünün yıldönümü.
Bugün; Halkın gücü üstünde güç olmadığının kanıtlandığı günün yıldönümü.
Bugün; Devlet, Millet, Vatan, Bayrak içintanklara karşı göğsünü siper ederek vatan haşinlerine karşı çarpışırken 251 kahramanın şehit edilişinin yıldönümü.
Bugün; Tarihe en kanlı darbe girişimi olarak geçen ve birçok ilk’in yaşandığı günün yıldönümü.
Cumhuriyet döneminde ilk darbe 27 Mayıs 1960’da gerçekleşti, son darbe 15 Temmuz 2015’da püskürtüldü.
Geliniz önce üççeyrek asrı geçen yaşamımda 56 yıla sığan ve tanıklık ettiğim, kimi zaman bedel ödediğim 2 darbe, 3 darbe girişimi, 2 post-modern darbeye göz atalım:
Bir: 27 Mayıs 1960’da Türk Silahlı Kuvvetlerin yönetime el koyduğunda, TBMM ve siyasi partiler kapatıldığında, demokrasi askıya alındığında, sıkıyönetim ilan edildiğinde, Anayasa değiştirildiğinde, Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Maliye Bakanı Hasan Polatkan idam edildiğinde lise öğrencisiydim.
İki: 1960 öncesi Siirt Lisesinde askerlik derslerime giren Kara Harp Okulu Komutanı Kurmay Albay Talat Aydemir ve Binbaşı Fethi Gürcan ilki 22 Şubat 1962’de ikincisi 20 Mayıs 1963’te olmak üzere 2 kez yönetime el koyma girişiminde bulundu. İlkinde affedil3en Aydemir ve Gürcan ikincisinde idam sehpasında can verdi. Tüm Harbiyeliler okuldan atıldı.
Üç:12 Mart 1971’de, Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarının verdiği “muhtıra”sonrası Adalet Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Süleyman Demirel hükümetiistifa etti. Milli birlik hükümetikuruldu.
Dört:12 Eylül 1980’de, TSK yönetime el koydu, TBMM ve siyasi partiler kapatıldı, demokrasi askıya alındı, sıkıyönetim ilan edildi, başbakan, bakanlar, siyasi parti liderleri sürgüne gönderildi, yargılandı.
Beş:28 Şubat 1997’de, Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonrası TSK’nın yaptığı“Post Modern Darbe”ile Refah Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Necmettin Erbakan istifa etti. Hükümeti kurma görevi azınlıktaki ANAP lideri Mesut Yılmaz’a verildi.
Altı:27 Nisan 2007’de, TSK irticai faaliyetlerin arttığını, laikliğin tartışılır hale geldiğini gerekçe göstererek resmi internet sitesinden“e muhtıra” yayınladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetini uyardı.
Yedi:15 Temmuz 2016’da, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün TSK içinde palazlanmış uzantıları demokrasi ve milli iradeye karşı darbe girişiminde bulundu. Ama devlet ve hükümet yanlısı güvenlik güçlerinin karşı durması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halkı meydanlara çağırmasıyla darbe girişimi püskürtüldü.
SONUÇ: 27 Mayıs 1960 ihtilalinde Adnan Menderes, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu idam edildi. 12 Mart 1971 muhtırası sonrası devrimci 3 genç Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan darağacına gönderildi. 22 Şubat 1962’dedarbe girişiminde bulunan Kara Harp Okulu Komutanı Kurmay Albay Talat Aydemir ve Binbaşı Fethi Gürcan ilk kalkışmada affedildi ikincisinde idam edildi. 15 Temmuz 2016 FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün kalkıştığı darbe girişimine karışan on binlerce asker, polis, hakim, savcı, akademisyen, gazeteci, öğretmenden çoğu ağırlaştırılmış müebbet talebiyle yargılanıyor.
1960’dan 2016’ya kadar tanıklık ettiğimdarbe, postmodern darbe, muhtıra, e muhtıra, bildiri, kalkışma, girişim, cunta adına ne derseniz deyin, gerekçesi ne olursa olsun Türkiye demokrasiyi askıya alan darbeleri sevmiyor.
15 TEMMUZ’UN İLK’LERİ
15Temmuz 2016 FETÖ/PDY silahlı terör örgütü hainlerinin kalkıştığı darbe girişimi ve püskürtülüşünün yıldönümünde yaşanan ilk’lerden bahsetmek istiyorum.
Bir: Türk Silahlı Kuvvetleri 27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980’de yönetime el koyarak ülkeyi seçimlere kadar yönetirken 15 Temmuz 2016 darbe girişimi püskürtüldü, TBMM ve hükümet çalışmasına devam etti.
İki: 1960’de Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar yargılandı. 1980’de Cumhurbaşkanı, Başbakan, parti liderleri sürgüne gönderildi, siyasi yasak getirildi. 15 Temmuz 2016’da Cumhurbaşkanı görevinin başında kaldı, darbeciler yargılandı.
Üç: Türk Silahlı Kuvvetlerinin verdiği muhtıralar, post modern darbeler sonrası Cumhurbaşkanları istifa etmek zorunda kalıp yeni hükümet kurulurken 15 Temmuz 2016’da Cumhurbaşkanı ve hükümet istifa etmedi görevini sürdürdü.
Dört: Tüm darbe ve muhtıralarda kan dökülmezken 15 Temmuz 2016’da 251 asker-polis-sivil şehit, 2 binden fazla kişi hainlerin silahlarından çıkan kurşunlarla yaralanarak gazi oldu.
Beş: Önceki darbelerde yönetime el koyanlar, müdahale edenler Türkiye’de kalırken 15 Temmuz darbecileri ve yardım edenlerin bir bölümü yurt dışına kaçtı.
Altı: Sadece 15 Temmuz sonrası tüm siyasi partiler darbe girişimine karşı ortak bildiri yayınladı, halk demokrasi nöbetleri tuttu.
Yedi: 1960, 1980 sonrası darbeyi gerçekleştiren askeri yönetimin kurduğu mahkemelerde cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, milletvekilleri yargılanıp idam edilirken 2016’da darbeye kalkışanlar yargılandı.
Sonuç: 96 yıllık genç cumhuriyet döneminin 56 yılında 2 darbe, 3 darbe girişimi, 2 post-modern darbe olmuşsa en büyük neden demokrasi ve uzlaşma kültürünün zayıf olması, Türkiye’yi eleştiriye tahammülü olmayan hoşgörü fakiri siyasilerin yönetiyor olması olsa gerek.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.