Turizm okulu ve 200 yataklı otel

3 tarafı denizle çevrili, Sapanca Gölüne kıyısı olan Kocaeli’de “Mavi Bayraklı Plajlar” var.

Samanlı dağlarının 1600 metre zirvesinde Kocaeli’nin dünyaya açılan penceresi “Kartepe Kış Sporları Merkezi” var.

Denize sıfır noktada bin metreden çıkarılan, yüksek debili, 50 derecede boşa akan “Termal Suyu” var.

Kartepe Green Park Hotel’in de aralarında olduğu 5 yıldızlı oteller var.

Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz ve Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ev sahipliği yapan “Saray Müze” var.

Tarihi geçmişi 3 bin yıla kadar uzanan “Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi” var.

Sultan 2. Abdülhamit' döneminde yaptırılan “Saat Kulesi” var.

Osmanlı ile Cumhuriyet dönemini buluşturan “tarih Koridoru ve Kapanca Sokak” var.

Kaplumbağa Terbiyecisi tablosuyla ünlenen “Osman Hamdi Bey Müzesi” var.

Atatürk ve Redif Müzesi, basın Müzesi, Seka Kağıt Müzesi, Sırrı Paşa Konağı, Çoban Mustafa Paşa Camii ve Külliyesi, Kaiser 2. Wilhelm Köşkü var.

Saraylar, Köşkler, camiler, mescidler, hamamlar, piknik ve mesire alanları var.

Doğa sporlarının yapıldığı mekanlar, Darıca Kuş Cenneti, Beş kayalar ve Ballı Kayalar Tabiat Parkı var.

Ulusal ve uluslararası toplantılara ev sahipliği yapacak “Kongre ve Kültür Merkezi” yok.

Kış Sporları ve Kayak Merkezi var ama “teleferik” yok.

Turla gelen turistlerin araçlarını park edeceği “otopark” yok.

Yerli ve yabancı turisti güler yüzle karşılayacak elemanları yetiştirecek turizm eğitimi verecek okulumuz var ama yok.

“Turizm Kenti Kocaeli” yazan tabelalarımız var ama ziyaret eden, kapısını çalan turist yok.

Turizm alanlarımız, doğa güzelliklerimiz var ama tanıtacak, reklamını yapacak kurumlarımız yok.

Coğrafi İşaretli geleneksel ürünlerimiz İzmit’in pişmaniyesi, Kandıranın yoğurdu, hindisi, bezi, Karamürsel’in sepeti, Eşmen’nin ayvası, Yarımca’nın kirazı var ama yok.

Kartepe Kış Sporları Merkezi var ama zorunluluk dışında giden, işletmecilerin sorunlarını dinleyen valiler, başkanlar, siyasiler yok.

7 YILDA TAMAMLANDI

5 yıldızlı otellere eğitimli, deneyimli, güler yüzlü, nitelikli elemanlar yetiştiren Turizm ve Otelcilik Meslek Lisesi, turizm sektörünün olmazsa olmazlarındandır.

İzmit’te, 2008 yılında eğitim-öğretime başlayan, kıyıda köşede sıkışıp kalan, göçmen kuşlar gibi yer değiştiren bir okulumuz var.

Ama varlığından sınava giren ortaokul mezunları dışında bırakın vatandaşları turizm acenteleri ile beş yıldızlı otel sahiplerinin bile haberi yok.

Dönemin Valisi Ercan Topaca’nın öncülük ettiği, milletvekilleri Fikri Işık ve Sibel Gönül’ün takip ettiği, milli eğitim müdürlerinin gündemine aldığı “Turizm ve Otelcilik Mesleki, Teknik Anadolu Lisesinde” sona gelindiğini eminim çok kişi bilmiyordur.

Anlatayım da turizmciler başta olmak üzere bu yıl liseye devam edecek öğrenciler de öğrensin.

Maşukiye’de Samanlı dağı eteklerinde göl manzaralı 12 derslikli okul ve 180 yataklı otel yapımına karar verildiğinde takvimler Nisan 2012’yi gösteriyordu.

Orman arazisi olan, özel mülkiyet bulunan alanın imarda eğitim alanına dönüştürülmesi önündeki bürokratik engellerin aşılması, izinlerin alınması kolay olmadı.

2013-2014 eğitim-öğretim yılına yetiştirmesi planlanan okul ve otel ihalesi ancak 2017’de yapılabildi.

Plan değişikliğiyle okulda derslik sayısı 12’den 16’ya, öğrenci sayısı 360’dan 480’e, otelin 180 olan yatak kapasitesi de 200’e çıkarıldı.

TOKİ’nin yaklaşık 20 milyon TL harcadığı okul ve otel 6 yıl gecikmeli olarak 2019-2020 eğitim öğretim yılında açılacak.

Göl manzaralı 26 dönümlük orman alanına yaptırılan 16 derslikli 480 öğrenci kapasiteli okul ve 200 yataklı otel hizmete girdiğinde Kocaeli’nin prestij okullarından biri olacak.

Kuruçeşme’de Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi binasında öğretime açılan, daha sonra Tavşantepe’ye taşınan Turizm ve Otelcilik Mesleki Teknik Anadolu Lisesi Maşukiye’deki yeni binasına taşındığında sınavla öğrenci almayacak.

LGS’ye giren ve başarılı olamayan sadece okulun bulunduğu Kartepe’den değil 12 ilçenin tamamından öğrenci başvurabilecek.

Milli eğitim müdürü Fehmi Rasim Çelik, TOBB’un (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) Maşukiye’de öğretime başlayacak Turizm ve Otelcilik MTAL’ye partner bulacağını söyledi.

31 Mart’ta milli eğitim bakanı Ziya Selçuk ile TOBB başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu arasında imzalanan protokola göre TOBB tarafından 81 ildeki Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerine partner olacaktı.

Maşukiye’de eğitim-öğretime başlayacak Turizm ve Otelcilik MTALde pilot seçilen okullar arasına alınacak.

Öğrencilere 5 yıldızlı turistik otellerde staj ve iş imkanı sağlanacak, başarılı olanlara burs, okul müdürleriyle öğretmenlere hizmet içi ve işbaşı eğitimi verilecek.

Meslek liselerinde yüzde 4 olan özel sektör desteği okulların odalara teslim edilmesinin ardından 2019-2020 eğitim öğretim yılından itibaren arttırılacak.

Maşukiye’deki okulun yanı sıra inşaatları tamamlanan Kartepe’de Güzel Sanatlar Anadolu Lisesi, Kartepe Özel Eğitim Kurumu, Gölcük Saraylı Anadolu Lisesi, Başiskele Paşadağı Anadolu Lisesi, Körfez Çamlıtepe MTAL, Körfez Med Marina Fen Lisesinin de aralarında bulunduğu çok sayıda okul 2019-2020 Eğitim Öğretim yılında açılacak.

Konu eğitim ve okullar olunca bir süre önce Nuh Eğitim Kampüsüne taşınan Kozluk Pazar pazarındaki okula 50. Yıl Cumhuriyet Ortaokulunun taşınabilmesi için onarım ve tadilat çalışmaları sürüyor. Okulun karşıya geçişini sağlayan üst geçidin yıkım ihalesi 29 Mayıs’ta Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacak.

SONUÇ; 5 yıldızlı otellere eğitimli, deneyimli, güler yüzlü, nitelikli eleman yetiştirecek 16 derslikli 480 öğrenci kapasiteli okul ve 200 yataklı otel 7 yıl sonra da olsa 2019-2020 eğitim öğretim yılında açılacak. İlk günden buyana okulun açılması için gayret eden, her türlü sorunu çözen herkese teşekkür ediyor, şanslı öğrencilere başarılar diliyorum.

*****************

ALİ KORKMAZVE OKULLARI

İsraf ayı olmayan ramazanda tabaklarda bırakılan yemeklerden rahatsız olsam da, davetlere fazla gitmesem de Ali Korkmaz, İbrahim Aracı gibi hatırlı dostlara hayır diyemiyorum.

Bilgi Köprüsü okulları iftar yemeğinde Ali Korkmaz ile yaptığım gibi zengin mönüden çok ev sahibiyle sohbet etmeyi, anlattıklarını dinlemeyi, düşüncelerimi paylaşmayı tercih ediyorum.

Bilnet Okullarını açarak siyasi kimliğinden çok eğitimci kimliğiyle öne çıkan, her dönem başarılı ve özverili çalışmalarıyla anılan Ali Korkmaz’ı dinlerken daha çok sahiplenmem gerektiğini düşündüm.

0-3 yaş anaokulundan üniversiteye öğrenci hazırlayan fen lisesine kadar her derecede ve kademede yaklaşık 160 öğretmen ve 180 personelle bin 520 öğrenciye eğitim-öğretim veren bu tür kurumları daha çok tanıtma kararı aldım.

Özel okulların pıtırak gibi çoğaldığı, devletin gözde okullarında öğretmenlerin uzun uğraşlarla emek vererek yetiştirdiği başarılı öğrencileri not ve burs “rüşveti” ile ikna ederek etik olmayan bir şekilde okullarına kayıt yaptıran kurumlarla yarışmak kolay değil.

“BİLNET okulları hayata bir adım önde başlar” demek yerine mütevazi davranarak “bazıları hayata bir adım önde başlar” diyen Ali Korkmaz ile sohbet ederken öğretmeni motive etmek konusundaki hassasiyeti dikkatimi çekti.

Çoğu özel okullarda öğretmenler maaşlarını ya çok geç aldığını ya da bölük pörçük verildiğini bildiğimden Ali Beyin, “Galip Hocam, öğretmenlerimin ve çalışanlarımın emeklerinin karşılığını gününde ödüyorum” açıklamasından fazlasıyla etkilendim.

Bana büyüklerimin, “Yanınızda çalışanların ücretlerini terleri soğumadan ödeyin” sözünü hatırlattı.

Öğretmenleri ve çalışanlarıyla samimi iletişim kuran, okulu “Huzurlu ve mutlu aile” ortamı gibi yöneten, adaletli, liyakatli, isabetli kararlarla herkesin takdirini kazanan Ali Korkmaz’ı kutluyorum.

Anlatsalardı inanmazdım.

Önceki akşam bir 0-3 yaşa kreş, Montosori Anaokulu, İngilizce ağırlıklı Anaokulu, 2 özel öğretim kurumu öğretmen ve çalışanlarının iftar yemeğinin ardından bir arada ama birbirlerinin önüne geçmek için maharetlerini sergilerken gösterdikleri performansı görünce imrendim, hayran kaldım.

Öğretmenlik yaptığım 1960-1970’li yıllara gittim.

Hala böylesine birbirine kenetlenmiş, dostluğun, arkadaşlığın en güzel örneklerini sergileyen, büyüleyen kadife renkli sesleriyle gençlik yıllarımın şarkılarını seslendiren öğretmenlerin dayanışmasına hayran kaldım.

Ve “At sahibine göre kişner” ya da “Ön teker nereye giderse arka teker de oraya gider” atasözlerini hatırlatarak Ali Korkmaz’ı tebrik ettim.

Önceki akşam ki iftar yemeği aslında öğretmenleri, çalışanları bir araya getirmek, motive etmek, stres atmalarını sağlamak için yaratılmış bir fırsattı.

Yıllardır nadiren de olsa katıldığım iftar yemeklerinde çorbalar içilir, yemekler yenir, tatlılar ikram edilir çaylar içilir ve teşekkür edilerek salon boşaltılır.

Ali Korkmaz’ın iftarı salonda, yemekhanede, restorantta değildi.

Öğrencilerin gün boyu koşturduğu, oynadığı, düştüğünde ağladığı, başarılı olduğunda sevindiği bahçedeydi.

Çocuklar gibi koşuşturmadık, düşüp ağlamadık ama semazenlerin gösterilerini izledik, öğretmenlerin şarkılarını dinledik, müzisyenlerin enstrümanlarından çıkan namelerle kulaklarımızın pasını sildik, otantik kıyafetli görevlinin “Osmanlı şerbetini” içtik.