Bugün, 10 Kasım’da rahmetle, şükranla, minnetle, özlemle andığımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili 2 önemli olayı paylaşacağım.
Büyük bölümü çocukluk, savaşlar ve hastalıklarla geçen 57 yıla sığdırdığı yaşamda iki kez ayrıldığı İstanbul’dan Anadolu’ya geçiş öyküsünü anlatacağım.
Çok sevdiği, saygın konuklar ağırladığı, toplantılar yaptığı, önemli açıklamalarda bulunduğu İzmit’te, yıllar sonra İzmitlilerin vefasızlığını yazacağım.
Birileri çıkıp, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmit’te İstanbul gazetelerinin yazarlarıyla yaptığı 16 Ocak 1923’teki toplantının yıldönümünde törenler düzenleniyor” diyerek haksızlık ettiğimi söyleyebilir.
Cumhuriyet’in ilan edileceği, halifeliğin kaldırılacağı, egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olacağı başta olmak üzere önemli mesajların verildiği 16 Ocak’ın tören ve etkinliklerle hatırlandığı doğrudur.
Benim söylemek istediğim; Kurtuluş Savaşının Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletinin mimarı, bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü borçlu olduğumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmit’e veda edişinin 80. Yıl dönümüne duyarsız kalan İzmitlilere sitemdir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Atlas Ay Yıldızlı Türk Bayrağına sarılı Gül ağacından yapılı tabut içindeki naaşının İzmit İstasyonundan özel trenle Ankara’ya uğurlanışının yıldönümünde İzmitlilerin vefasızlığıdır.
Geliniz; Bugün İzmitlilerin ve protokolün unuttuğu, 80 yıl önce yağmur yağmamasına rağmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e son görevlerini yapmak için toplanan on binlerce İzmitlinin gözyaşlarıyla ıslattığı İzmit’te yaşananları hatırlayalım.
80 YIL ÖNCE BUGÜN
16 Mayıs 1919’da 9. Ordu Müfettişi olarak ayrıldığı İstanbul’a 1 Temmuz 1927’de Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı olarak dönen Gazi Mustafa Kemal Atatürk cenazesi 19 Kasım 1938’de bir daha dönmemek üzere İstanbul’dan Ankara’ya gönderildi.
Türkiye’yi yasa boğan 10 Kasım 1938’de vefat eden Atatürk’ün naaşı bulunan tabutu 16, 17, 18 Kasım tarihlerinde Dolmabahçe Sarayı tören alanında katafalka kondu.
19 Kasım sabahı cenaze namazının ardından altı atın çektiği top arabasıyla Kabataş-Tophane-Eminönü Köprüsü-Gülhane güzergahın dan Sarayburnu Rıhtımına getirildi.
Generaller tarafından Zafer Torpidosuna taşınan Atatürk’ün tabutu, saat 13.30’da Haydarpaşa açıklarında bekleyen Yavuz Zırhlısına nakledildi.
Yavuz Zırhlısı da saat 15.30’da 101 pare top atışının yanı sıra Hamidiye ve Dumlupınar gemileri eşliğinde İzmit’e hareket etti.
Saat 18.20’de ışıklarını söndürerek İzmit açıklarında demir atan Yavuz Zırhlısına çıkan İzmit Valisi Hamit Oskay ve Tersane Komutanı Hulusi Amiralin selamladığı Atatürk’ün naaşı generaller tarafından alınarak Zafer torpidosuna nakledilir.
Saat 18.50’de Mayın iskelesine yanaşan torpidodaki Atatürk’ün tabutu, karaya çıkaran generallerin omuzlarında ve Cumhurbaşkanlığı genel sekreteri Hasan Rıza, Başbakan Celal Bayar, TBMM temsilcileri, subaylar, öğrenciler eşliğinde İzmit İstasyonuna getirilir.
İzmitlilerin ortalığı çınlatan hıçkırıkları ve etrafı ıslatan gözyaşları arasında istasyonda bekleyen sağlığında kullandığı Ay Yıldızlı Türk Bayrağı ve defne yaprakları ile süslenen beyaz renkli özel trende hazırlanan katafalka konur.
Saat 20.30’da Atatürk’ün tabutunu götüren tren, geride Ata’sına son görevi yapmak için istasyona gelen on binlerce İzmitliyi boynu bükük, gözü yaşlı bırakarak Ankara’ya hareket eder.
Ruhun Şad Olsun Atam!
ATA’DAN İZMİT’TE ÖVGÜ
İzmitliler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 80 yıl önce bugün hıçkırıklarla, gözyaşlarıyla Ankara’ya son kez uğurlanışını unutup hatırlamasalar da Atatürk değişik tarihlerde geldiği İzmit’ten övgü ile bahsetti, İzmitlilerle sohbet etti,
Tarih, 18 Haziran 1922;İzmit Portakal Hafız Konağı’nda Fransız yazar Claude Farrere’nin de hazır bulunduğu toplantıda İzmitlilere hitap ederken,“Efendiler, Türkiye halkı asırlardan beri hür ve müstakil yaşamış bir kavmin kahraman evlatlarıdır. Bu millet istiklalsiz yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır. Fakat bu milletin talihini ellerine alan bir takım insanlar keyfi idareleriyle onun hayatını imhaya kastetmiş düşmanların isteklerini yerine getirmişlerdir”demişti.
Tarih, 16 Ocak 1923; İzmit Saray Müzede İstanbul gazeteleri yazarlarıyla yaptığı ve saatlerce süren toplantıda Cumhuriyet’in ilan edileceği, Halifeliğin kaldırılacağı, egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olacağı, Latin harflerinin kabul edileceği gibi önemli mesajlar vermişti.
Tarih, 19 Ocak 1923;Birinci geçit yakınındaki İzmit Sinemasında İzmitlilerle bir araya geldi. Milli egemenlik, yeni hükümetin şekli ve niteliği, Lozan konferansı, irtica ve önlemleriyle ilgili görüşlerini anlattı.Toplantıya katılanların sorularını cevaplandırırken İzmitlilere özetle şöyle seslenmişti,“Efendiler! İzmit'in muhterem ahalisini bu suretle yakından selamlamakla çok bahtiyarım. Türkiye'nin en kıymetli ve en mühim bölgelerinden biri olan İzmit, çok yakın günlerde düşmanın ayakları altında çiğnenmekteydi. Tahrip ediliyordu. Masum ahalisi kesiliyordu. Zulüm yapılıyordu. Nihayet bütün memleketi, bütün milleti kurtarmayı üstlenen yiğit evlatlarımızdan oluşan ordu, bütün düşman orduları üzerinde tesirini hissettirmeye muvaffak olduğu gün, burada sizi taciz eden düşmanlar, sizi bırakıp gitmek mecburiyetinde kaldılar. İşte ben ondan sonra idi ki, ilk defa buraya gelmiştim. O vakit güzel memleketinizi ve muhterem halkınızı yakından görmek ve onları kucaklamakla büyük sevinç ve haz hissetmiştim. O günlerin hatıratını şimdiye kadar çok derin hislerle muhafaza ettim ve daima muhafaza edeceğim. Bu gün ikinci defa olmak üzere aynı hatırayı yerinde yaşamaktan çok memnunum”.
************
VALİ VE MÜDÜR
‘O ÖĞRETMENE’
SAHİP ÇIKTILAR
En büyük sermayemiz, geleceğimizi ve cumhuriyetimizi emanet ettiğimiz çocuklarımızı teslim ettiğimiz öğretmenlerimiz hiçbir bu kadar kaderiyle baş başa bırakılmamıştı.
Hazreti Ali’nin “Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum” dediği öğretmenlerimiz hiç bu kadar itibarsızlaştırılmamıştı.
Gazi Mutafa Kemal Atatürk’ün “Dünyanın her yerinde öğretmenler, toplumun en özverili ve en saygıdeğer öğeleridir” diyerek övgü ile bahsettiği öğretmenlerimiz hiç bu kadar sahipsiz kalmamıştı.
Siyasi partilerin “arka bahçesi” gibi çalışan eğitim sendikaları hiçbir dönemde öğretmenleri hiç bu kadar ötekileştirmemişti.
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan gazeteciler, haddini aşarak okulları yönetmeye soyunan veliler başta olmak üzere toplumun değişik kesimlerini temsil eden kurumlar hiçbir dönemde öğretmenlere bugünkü kadar linç girişiminde bulunmamıştı.
Bu arada Vali Hüseyin Aksoy ve milli eğitim il müdürü Fehmi Rasim Çelik’in görevini yapan, yasa ve yönetmelikleri uygulayan, özveriyle çalışan öğretmenlerle okul yöneticilerine sahip çıkmaları eğitimcilere moral oluyor, motivasyonlarını arttırıyor.
Merak edenler, arşivlere girer, Rasim hoca ve ekibinin performansını, rol model öğretmenlere verdiği değerlerle ilgili yazılarımı okur, öğrenir.
DARICA’DAKİ OLAY
Vali Aksoy ve müdür Çelik’in hep öğretmenlerinin yanında olduğunu anlatmak için çok uzaklara gitmeyeceğim.
Öğretim yılı başında, Hereke Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi velisinin sonrası okul yöneticileri ve öğretmenlerin “linç edilmesine” izin vermeyen Vali Aksoy ve müdür Çelik’in adil davranışını da anlatmayacağım.
Darıca Aslan Çimento Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi müdür yardımcısı Erdinç Abiki’nin geçen hafta yaşadıklarını paylaşacağım.
Olayın özeti; Nöbetçi müdür yardımcısı Erdinç Abiki, öğle tatilinde veli izni olmadan bahçe duvarından atlayan öğrencileri takip ederek bakkal önünde yakalar okula dönmelerini ister. Öğrencilere “tek” sigara sattığı için geçmişte para cezasına çarptırılan bakkal ve yakınları Erdinç öğretmeni öğrencilerin sigara almalarına engel olduğu için sopalarla döver. Olaya polis müdahale eder. Hastaneye kaldırılan Erdinç öğretmeni darp eden bakkal baba ve iki oğlu karakola götürülür. Savcı tarafından tutuklanması istenen baba ve oğulları mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakılır.
VALİ VE MÜDÜR
Her zaman olduğu gibi öğretmenlerin yanında olan ve haklarını koruyan Vali Aksoy ve müdür Çelik Erdinç öğretmene sahip çıktı.
Rasim hoca çok üzülmüştü, mahkemeye başvurarak milli eğitim müdürlüğü olarak müdahil olmak istedi.
Önceki gün konuştuğum Vali Hüseyin Aksoy, “Olay üzücü. Bizim yıllardır mücadele ettiğimiz uyuşturucu ve çocukların sigara kullanmaması konusundaki duyarlılığı nedeniyle Erdinç öğretmenimizi kutluyorum. Milli eğitim müdürümüzle görüşüp takdirname ile ödüllendirmek istiyoruz” dedi.
Öğretmenlerin ötekileştirildiği, sahipsiz bırakıldığı, itibarsızlaştırıldığı bir dönemde Sayın Vali ve Rasim hocanın Hereke MTAL’de olduğu gibi Darıca Arslan Çimento MTAL’de Erdinç öğretmene sahip çıkmaları yalnız benim değil eğitimcilerin de takdirini aldı.
Öğretmenlerin sayıları az da olsa vali Aksoy ve müdür Çelik gibi amirler tarafından sahiplenilmesi, yanlarında oldukları mesajı verilmesi sevindirici.
Umarım bu tür yöneticilerin sayıları artar, öğretmenler sadece Öğretmenler Gününden Öğretmenler Gününe hatırlanmaktan kurtulurlar.
Bu arada Erdinç Abike’nin üyesi olduğu Eğitim Bir Sen öncülüğünde düzenlenen basın açıklamasına Türk Eğitim Sen, Eğitim İş ve Eğitim Sen de katılarak destek verdiler, öğretmene saldırıyı kınadılar, tepki gösterdiler.
****************
VALİ AKSOY, BAKAN SELÇUK’A
EĞİTİMDE DEĞİŞİMİ ANLATACAK
Son yıllarda Vali Hüseyin Aksoy’un desteği, milli eğitim müdürü Fehmi Rasim Çelik ve ekibinin özverili çalışmalarıyla eğitimde güzel işler yapılıyor.
Eğitim kalitesinin arttırılmasından başarı çıtasının yükseltilmesine, Robotik ve kodlama sınıfları açılmasından okullarda tekli öğretime geçmek için fiziki yapılanma dahil her türlü önlemin alınmasına kadar örnek projeler üretiliyor.
Biz Kocaeli’nde yaşayanlar eğitimdeki değişimi ve yaratılan farkındalığı göremiyoruz ama “2023 Eğitim Vizyonu” projelerini açıklayan Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk Ankara’dan takip ediliyor.
Sayın bakan, “Okul Gelişim Modeli” projesinin tüm illerde uygulayabilmek için Rasim hocanın Kocaeli Üniversitesi ile ortak 4 yıldır üzerinde çalıştığı ODAK (Ortaöğretim Değerlendirme ve Akreditasyon) projesini örnek alıyor.
Bu amaçla milli eğitim bakan danışmanı Murat Bağcı ve Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanı Mete Kızılkaya geçtiğimiz günlerde İzmit’e geldi.
Umuttepe’de Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesi İsmet Şahin ve milli eğitim müdürü Fehmi Rasim Çelik’ten “Eğitim paydaşlarınınSorumluluk, Yetenek, Heyecan, Özgüven, Özverikazanması, yönetici atamalarında Ehliyet, Liyakat Sadakatı” esas alan ODAK Projesi hakkında bilgi aldı, okullarda incelemelerde bulundu.
Vali Aksoy’da yarın Ankara’da Sayın Bakan Selçuk’a Kocaeli’nde Eğitimdeki değişimi anlatacak, projelerle ilgili sunum yapacak.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Bir Öğretmen - Sayın Galip Bey, elinize sağlık, öğretmenler için kaleminizi hep olumlu kullanmaya çalıştınız. Öğretmenler sizi hep takip edecek.sağolun
Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.