Milli Eğitim Bakanlığı; bir milyon öğretmen,18 milyon öğrenci, bir o kadar veli ile yaklaşık 50 milyonluk nüfusa sahip bütçeden en fazla pay alan büyük bir aile.
AK Parti’nin 16 yıllık iktidarında bu büyük aileyi Erkan Mumcu, Hüseyin Çelik, Nimet Baş, Ömer Dinçer, Nabi Avcı, İsmet Sezgin olmak üzere 6 bakan yönetti!
Milli eğitim bakanlığı koltuğunda, 9 Temmuz’dan buyana Prof. Dr. Ziya Selçuk oturuyor.
Geçmişten günümüze sınavlar başta olmak üzere her alanda alınan kararlar, yapılan değişiklikler çok tartışıldı, çok eleştirildi.
Verilen tavizler sonrası milli eğitimi sendikaların yönetmeye kalkışması büyük tepki aldı.
Ziya hocanın bakanlık koltuğuna oturmasıyla yetkilerinin kısılacağını anlayan sendikalar hariç eğitimin tüm paydaşları derin bir “oh” çekti.
Sayın Cumhurbaşkanının himayesinde açıkladığı “2023 Eğitim Vizyonu” “eğitimde bir şeyler değişecek” diyenleri umutlandırdı.
Eğitim paydaşlarından 3 yıl sabır isterken
“Kimse bizden sihirli değnek beklemesin. Öyle ha deyince sistem yerinden oynamıyor” sözleri samimi olduğunu gösterdi.
Ama taahhütlerinden bahsederken bakan gibi değil de bürokrat gibi kaçamak cevaplar vermesi, topu cumhurbaşkanı ve siyasilere atması kafalarda soru işaretleri oluşmasına neden oldu.
3 YIL SABREDECEĞİZ
Gelelim temele insanı koyan, insandan yola çıkan, insan ve çocuğa öncelik veren maraton koşusuna çıkan Bakan Selçuk’un eğitim yol haritasına.
“Öğrenci, ebeveyn, öğretmen ve okul vizyon belgemizin dört temel kavramıdır” diyerek açıkladığı “2023 Eğitim Vizyonuna”.
Sayın Bakanın “Bilgi toplumu diyerek rekabeti aşırı kutsayan, teknoloji diyerek körükleyen, insanlık denince kendi toplumu hariç herkesi dışlayan bir uygarlık anlayışını kabul etmemiz mümkün değildir” sözlerine.
Ziya hoca 3 yıllık sabır isterken, “Ebeveynler, öğretmenler, sivil toplum, özel sektör, medya, üniversite ve tüm paydaşlarımız bir müşterekte ve gayede buluşabilsinler” açıklamasına.
Eğitim paydaşlarından 2023 Eğitim Vizyonuna yardımcı olmaları ve denetlemeleri istenirken hiç kimse akşamdan sabahaeğitimde adalet, verimlilik, süreklilik ve liyakat ilkelerini öne çıkaracak kararların alınmasını beklemesin.
Yıllardır süren sorunların bugünden yarına çözümleneceği hayaline kapılmasın.
Sizin anlayacağınız yakın zamanda sistem, sınav ve müfredat değişikliği yok.
Öğrenciler ve velileri yardımcı ders kitaplarından kurtulacak.
Faaliyetlerini bir şekilde sürdüren 2 bin 540 dershane kapatılacak.
NELER DEĞİŞECEK
Eğitim, son 16 yıllık çalışma ve atılım üzerine inşa edilecek.
Eğitimin temelinde ‘insan’ yetiştirmek olduğu asla göz ardı edilmeyecek.
Bilgiden ziyade görgü temelli müfredat anlayışı benimsenecek.
Türkçenin korunması ve geliştirilmesi temel eğitimin omurgası olarak ele alınacak.
Teneffüsler uzayacak, ders türleri azalacak. 5 yaş zorunlu olacak, 60-69 ay çağ nüfusu ana sınıfına, 69-72 ayı tamamlayan ilkokula gidecek.
İlkokullarda not yerine çocukların gelişimsel özellikleri dikkate alınarak çok yönlü değerlendirme sistemi kurulacak.
Ortaöğretim kurumlarında alan seçimi 9. Sınıfta yapılacak.
Öğrenci ve öğretmeni sıkıntıya sokmadan niteliği arttıracak tasarım ve beceri atölyeleri kurulacak.
Lisede dersler yarıya indirilirken, öğrencilere gideceği yükseköğretim kurumlarıyla ilgili alan dersler okutulacak.
Yabancı dil öğretimine önem verilecek, tüm ortaöğretim kurumlarında hazırlık sınıfı oluşturulacak, yaz tatillerinde kesintisiz yoğunlaştırılmış eğitim verilecek.
Özel okullara verilen teşvik kaldırılacak, iyi modeller teşvik edilecek, öğretmenlerin durumu iyileştirilecek.
2019-2020 yılında pilot seçilecek illerde kurulacak “Tasarım ve Beceri Atölyelerinde” bilim, sanat, spor ve kültür odaklı etkinlikler yapılacak.
Bilim, sanat, spor ve benzeri alanlarda özel yetenekli öğrencilerin yeteneklerine uygun bir eğitim içeriği ve ortamı hazırlanacak.
Mesleki ve Teknik ortaöğretim kurumlarının döner sermaye gelirlerinden alınan yüzde 15’lik hazine kesintisi yüzde 1’e düşürülecek.
UÇUK TAAHHÜTLER
Milli eğitim bakanı Selçuk’un iyi niyetli, samimi, yapıcı düşünce ve kararlarının yer aldığı “2023 Eğitim Vizyonu” kitabında gerçekleşmesi imkansız, çoğu “cek-cak” ile biten “uçuk” taahhütler de var.
Örnek mi istiyorsunuz?
Türkiye’nin her yerinde yaşayan öğrenci ve öğretmenlerin eşit öğrenme ve öğretme fırsatlarına kavuşması ve öğrenmenin sınıf duvarları aşılacak.
Öğretmenlere yüksek lisans zorunluluğu getirilecek.
Önümüzdeki 3 yıllık dönemde ilkokul, ortaokul ve liselerde öğrenciye, öğretmene, yöneticilere, kamuya yönelik çalışmalarla kodlama, 3D tasarım, elektronik tasarım becerilerinin öğrenme süreçlerine entegrasyonu sağlanacak.
Fen ve sosyal bilimler liselerindeki öğrencilerin üniversitelerin araştırma laboratuvarlarından yararlanacakları ortamlar hazırlanacak.
Organize Sanayi Bölgelerinde (OSB) mesleki ve teknik okul sayısı arttırılacak.
Kocaeli gibi sanayinin merkezi ve lokomotifi olan bir kentte sıkıntı çekiliyorsa, 13 OSB’de meslek lisesi kurmakta zorlanılıyorsa tüm illerde nasıl olacak?
**************
YEREL SEÇİM SONUCUNU
İYİ PARTİ BELİRLEYECEK
31 Mart 2019’da yapılacak yerel seçimlere sayılı günler kala aday adaylarının kulağı Ankara’da.
En rahatı; 14 yıldır yerel yönetimlerde iktidar olan, aday aday bolluğu yaşanan AK Parti.
En sıkıntılısı, Büyükşehir Belediye başkan adayını belirlemeden ilçe başkan adaylarını açıklayan, aday adayı olacak partili bulamayan CHP.
Cumhur İttifakı bozulan MHP’nin seçimlerde ne yapacağı, nasıl bir sonuç alacağı bilinmiyor.
Hiçbir parti ile ittifak yapmayacağını açıklayan İYİ Parti, yerel seçimlerin “flaş ve joker” partisi olacak gibi görünüyor.
Bir başka deyişle AK Parti’nin çıkaracağı başkanlık sayısını İYİ Parti’nin adayları ve alacağı oylar belirleyecek.
Geliniz biraz gerilere, 27 Mart 1994 İzmit Büyükşehir Belediye Başkanlık seçimine gidelim.
Sonuçlar, seçimin kaderini Meral Akşener’in genel başkanlığını yaptığı İYİ Parti’nin belirleyeceği yönündeki iddiaları doğruluyor.
Meral Akşener (DYP), Osman Pepe (RP) ve Sefa Sirmen’in (SHP) yarıştığı İzmit Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde partilerin oy potansiyeli dikkate alındığında Osman Pepe’nim ipi göğüsleyeceğine kesin gözle bakılıyordu.
Sandıklar açıldığında Pepe önde giderken Refah Partisi’nin oy deposu bölgelerdeki oylar seçimin kaderini belirledi.
Muhafazakar ve milliyetçi seçmen tercihini Meral Akşener’den yana kullanınca sandıklardan Sirmen’e 31 bin 487, Pepe’ye 26 bin 688, Akşener’e 20 bin 440 oy çıktı.
Osman Pepe ve partisi RP hayal kırıklığı yaşarken Sefa Sirmen ve partisi kaybedeceği söylenen seçimi kazandı.
CHP- AKŞENER İTTİFAKI
Şartlar gereği kerhen de olsa 1994’teki “CHP-Akşener Örtülü İttifakına” 24 Haziran seçimleri öncesinde de tanık olduk.
Yeni kurulan İYİ Parti’nin seçime girmesinin engelleneceği sinyallerinin alınması üzerine CHP, İYİ Parti’nin seçime girmesinden çok AK Parti’nin TBMM’de çoğunluğu ele geçirmemesi için harekete geçti.
Aralarında Kocaeli Milletvekili Fatma Hürriyet Kaplan’ın da olduğu 15 milletvekilini İYİ Parti’ye göndererek seçim sonuçlarının ve dengelerin değişmesini sağladı.
CHP’nin “örtülü ittifakı” sonrası İYİ Parti seçime girme hakkını elde etti, yüzde 9.96 oy aldı, 43 milletvekili çıkardı ve mecliste grup kurdu.
İYİ Parti’nin 31 Mart’taki performansını görmek için milletvekili sayısının 550’den 600’e çıktığı 24 Haziran sonuçlarına göz atalım;
Kocaeli’de milletvekili sayısı 11’den 13’e çıkmasına rağmen AK Parti 7, CHP 3, MHP 1’de kaldı. Artan 2 milletvekilinin İYİ Parti ve HDP paylaştı.
Milletvekili sayısı artan diğer illere baktığımızda; İstanbul 8, Ankara 5, Antalya 3, İzmir, Adana, Bursa ve Mersin 2’şer, Kocaeli, Afyonkarahisar, Aydın, Balıkesir, Edirne, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Isparta, Kayseri, Konya, Manisa, Kahramanmaraş, Muğla, Sakarya, Samsun, Tekirdağ, Trabzon, Denizli ve Aksaray’dan birer milletvekili çıkarmıştı.
AK Partinin milletvekili sayısı İstanbul, Ankara, Trabzon, Samsun, Erzurum, Adana’da bir, Konya ve Antalya’da 2 azaldı.
CHP’nin milletvekili sayısı İstanbul, Ankara, Isparta, Mersin’de bir eksildi.
0’e yükselirken artan 50 milletvekilinin 20’sini ilk kez seçime giren İYİ Parti kazandı. İYİ Parti diğer 24 milletvekilinden 12’sini AKP’den, 7’sini CHP’den, 5’ini MHP’den aldı.
31 MART’TA NE OLUR
Gelelim 31 Mart seçimine ve İYİ Parti’nin performansına.
24 Haziran seçimlerinin ardından kazan kaldıran “makam ve mevki” peşinde koşan “siyasi safraların” temizlenmesinin ardından İYİ Parti’nin daha da güçlendiğini söyleyebiliriz.
Genel Başkan Meral Akşener’in zaman zaman gereksiz çıkışlarına rağmen 31 Mart yerel seçimlerinde aday belirlerken hata yapmaz ise yine “anahtar parti” olacak gibi görünüyor.
İYİ Parti’nin Gölcük’te muhafazakar ve milliyetçi seçmen tarafından sevilen bir ismi aday göstererek AK Parti oylarını düşürürken CHP adayı İsmet İşeri’nin başkan seçilmesinde etkili olabilir.
Aynı şekilde Derince’de AK Parti’nin oylarını alabilecek bir aday, CHP adayı önceki Baro Başkanı Sertif Gökçe’yi başkanlık koltuğuna oturtabilir.
Son günlerde aday gösterilmeyeceği iddia edilen Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım, seçime İYİ Parti adayı olarak girerse CHP’lilerin desteğiyle başkanlık koltuğuna AK Parti rozetini çıkarıp İYİ Parti rozetini takarak oturabilir.
İYİ Parti’nin seçimin kaderini belirleyeceği ilçelerden biri de İzmit.
AK Parti İzmit’te kimi aday gösterir bilinmiyor. CHP’nin milletvekili Fatma Hürriyet Kaplan’ı aday göstermesi halinde İYİ Parti vereceği oylarla Hürriyet’i başkanlık koltuğuna oturtarak 24 Haziran öncesi verdiği desteğe karşılık vermiş olur.
SONUÇ; 31 Mart 2019’da yapılacak yerel seçimlerde AK Parti’nin İzmit, Gölcük, Derince, Karamürsel başta olmak üzere bir çok ilçede kaderini İYİ Parti’nin adaylarının yanında yerel seçimlerde cumhur ittifakı yapmayacağını açıklayan MHP adayları ve oyları belirleyecektir.
***************
CHP’Lİ ERENKAYA’DAN İDDİALI VE
ÇOK KONUŞULACAK AÇIKLAMALAR
Geçtiğimiz günlerde CHP’nin kanaat önderlerinden, uzun yıllar belediye başkanlığı ve 23. Dönem milletvekilliği yapan Hikmet Erenkaya ile yaklaşan yerel seçimlerini sordum.
Seçimlerde CHP’nin performansını sorunca Erenkaya’ya bir dokun bin ah dinle.
CHP genel merkez ve Kocaeli il ve ilçe örgütlerinin izlediği yola ve aldığı kararlara tepkili olmanın ötesinde öfkeliydi..
Bir: Aday adaylığı başvuruları tamamlanmadan Gölcük, Derince ve Dilovası adaylarının açıklanmasına.
İki: Büyükşehir Belediye Başkan adayı belirlenmeden, seçim sürecinde ve sonrasında birlikte çalışacağı ilçe belediye başkan adaylarının kamuoyu ile paylaşılmasına.
Üç: Belediye başkan adaylarının ön seçimle değil de merkez tarafından atanmasına.
Dört: 4 dönemdir milletvekili seçilen, PM üyesi olan Haydar Akar’ın Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmak istememesine.
Beş: Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye genel başkanlık yarışında oy veren delegelerin dışlanmasına.
Altı: uzun yıllar belediyelerde dalgalanan CHP bayrağının eski günlerdeki gibi başkanlıklardaki yerine takılması için örgütler başta olmak üzere çalışmamasına.
Yedi: CHP’de, Büyükşehir dahil başkan ve belediye meclis üyesi olmak isteyen aday çıkmamasına.
Sevgili Hikmet’e, Büyükşehir ya da İzmit’e aday olup olmayacağını sorduğumda cevabı, “Galip abi, ön seçim yapılmayan hiçbir yere aday olmam. Bu gerekçeyle İzmit Belediye Başkan adaylığı teklifini kabul etmedim” oldu.
Seçim sonuçlarıyla ilgili soruma, “Kimse kusura bakmasın ama CHP, heyecanını yitirmiş bu kadroyla, bu örgütle hiçbir yerde iddialı olamaz. Önceki seçimlerde olduğu gibi bir başkanlık bile kazanamaz, yine hüsran yaşarız” dedi.
Hikmet Erenkaya’yı hiç bu kadar öfkeli, tepkili görmemiştim.
Konuşmamızın ardından 24 Haziran seçimleri öncesi sohbetimizi ve yazdıklarımı hatırladım.
Arşivlerden Erenkaya’nın açıklamalarının yer aldığı 7 Şubat tarihli yazımı çıkardım.
“Bu dönemi iyi değerlendirmeliyiz, kavga ederek, eleştirerek ve ötekileştirerek değil birbirimize daha çok kenetlenerek 2019 seçimlerine odaklanmalıyız. Özellikle yerelde bizim zamanımızda olduğu gibi, CHP bayrağını belediyelerde dalgalandırmalıyız. İl başkanımız milletvekili olmak isteğinden vazgeçsin Büyükşehir Belediye Başkan adayımız olsun. İlçe başkanlarımızdan isteyenler de ilçelerinde belediye başkan adaylıklarını açıklasınlar. Belediye başkan adaylığı için ön seçim de yapılsa, delege önüne sandık da konsa bu arkadaşlarımızın belediye başkan adaylıkları il ve ilçe başkanlıklarını kazandıkları gibi onaylanır. Ve 2019’da Büyükşehir ve İzmit dahil en az 6-7 belediye başkanlığını kazanırız. Bu konuda çok samimi ve iddialıyım”
Yaklaşık 10 ay önce iddialı konuştan en az 6-7 başkanlıktan söz eden Hikmet Erenkaya gitmiş, açıkça söylemese de CHP’nin başkanlık çıkaramayacağını ima eden Erenkaya gelmiş.
Deneyimli, tecrübeli, seçimler kazanmış, belediye başkanlığı ve milletvekilliği yapmış, sevilen, sözüne güvenilen, her zaman halkın arasında olan Hikmet Erenkaya hani haksız da değil.
4 dönem milletvekili seçilen, CHP Parti Meclisi üyesi olan Haydar Akar, birlik beraberlik mesajları yerine ötekileştiren açıklamalarda bulunuyorsa, “Ben Büyükşehir’e adayım” diyemiyorsa Erenkaya ve diğerleri nasıl 31 Mart sonuçlarından umutlu olsun!
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.