Zaman zaman bu köşede gazetelerin ve gazetecilerin güven yitirdiğini, itibar kaybettiğini yazdığımda bazı meslektaşların rahatsız olduğunu, “homurdandığını” biliyorum.
Hereke’de bir vatandaşın intihar haberini çarpıtarak yazan, İstanbul gazetelerine servis yapan bazı gazete ve internet sitelerinden bahsediyorum.
Toplumu bilgilendirme, kamuoyu oluşturma, olayları yorumlama görevini unutarak kamuoyunu yanıltan, algı operasyonu oluşturan gazetecilerden söz ediyorum.
Habercilerin dikkat etmesi gereken masumiyet karinesini yok sayarak yazdıkları gerçeği yansıtmayan senaryonun Türkiye gündemine oturmasıyla övünen habercileri kastediyorum.
Vali, savcı, milli eğitim ve okul müdürüne ulaşmak bir telefon kadar yakın, jandarma tutanağını okumak her zaman mümkünken “çok bilmiş” gazetecilerin öğretmenleri itibarsızlaştıran attıkları başlık ve yaptıkları yalan haber ile övünmelerini anlayamıyorum.
Bu beylerin,“Oğluna okulun istediği pantolonu alamadığı için çok üzülen ve intihar eden baba İsmail Devrim haberimiz Türkiye’nin gündemine oturdu”mesajları atarak pişkinliklerini sürdürmelerini kınıyorum.
Gazetelerinde ve sitelerinde, “Okulun istediği pantolonla okula gidemeyen çocuk derse alınmayarak bir gün yok yazıldı. Baba, çocuğuma okulun istediği pantolonu alamıyorsam niye yaşıyorum diyerek intihar etti” yazarak gazetecilik yaptıklarını sananlar ne yapmak istiyorlar, neyin peşindeler?
Yaptıkları yalan haberle övünenler biraz araştırsalardı, okul müdürüne sorsalardı, kamera kayıtlarını inceleselerdi, tutanaklara göz atsalardı, valilik açıklamasını okusalardı, Rasim hocayı dinleselerdi öğrencinin pantolonu olmadığı için evine gönderilmediğini, yok yazılmadığını, son ders zili çalana kadar okulda olduğunu, intiharın gerçek nedenini öğrenirlerdi.
Babanın intiharını haber yaparken, masumiyet karinesine uymadıklarını, yargısız infaz yaptıklarını, kamuoyunun yanı sıra soruşturmayı yürüten adli ve idari görevlileri de yanılttıklarını görürlerdi.
2018-2019 Eğitim Öğretim yılının başladığı bugünlerde eğitimde öne çıkarılacak onlarca güzel hizmetler ve kararlar varken okulların ve yöneticilerin itibarsızlaştırmasını anlamak mümkün değil.
Mavi Kocaeli, Demokrat Kocaeli, Kırmızı Kocaeli gazeteleri ve internet sitelerine haber, Sözcü, Cumhuriyet, Evrensel, Birgün gazetelerine servis yapanları anlıyorum.
Türk Eğitim Sen, Eğitim İş, Eğitim Sen yöneticilerinin suskunluğunu da kabul ediyorum.
Yalan haberle itibarsızlaştırılan okulda görevli müdür ve öğretmenlerin üye olduğu Eğitim Bir Sen yöneticilerine ne demeli?
-----------------------------
BİZİM YAKA’NIN
BAŞARI ÖYKÜSÜ
Teknolojinin geliştiği, sosyal medyanın kullanıldığı, internet gazeteciliğinin öne çıktığı dönemlerde gazete sahibi olmak akıllı işi değildir.
Döviz kurlarının arttığı, piyasaların kural tanımadığı, esnafın zorlandığı, vatandaşın burnundan soluduğu günümüzde yerel gazete çıkarmak zordur, külfetlidir, meşakkatlidir.
Arkasında güçlü iş adamlarının olmadığı yerel gazetelerin ayakta kalması, yayın hayatına devam etmesi mucizedir.
6 Ekim 2016 tarihinde“Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi”ailesinin bir ferdi olarak tanımaktan büyük keyif aldığım Hayrullah Demiray, o mucizeyi başardı.
Ağabeyi Hüseyin Demiray’ın hayallerini ve hatırasını devam ettirmek için aldığı bayrağı maddi-manevi tüm engelleri aşarak yere düşürmedi.
“Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi”,çalışanların özverisi, güvenenlerin katkısı, okurlarının desteği, patronun zorlukları aşmasıyla hep ayakta kaldı.
“Haberde Öncü, Yorumda Güçlü”sloganıyla kentin nabzını tuttu, gündemini belirledi ve Kocaeli’nin en güvenilir gazetesi oldu.
“Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi” verdiği sözleri tutmayanlara “eyvallah” etmeden, yaşadığı sıkıntılar karşısından yılgınlık göstermeden çalışanların emeğiyle, yüreğiyle, kalemiyle
“BAŞARI ÖYKÜSÜ”yazdı.
Sevgili Hayrullah’ın zorunlu izne ayrıldığı günlerde“Bu gazete 3 ay sonra kapanır” diyenlere inat, yerel gazetelerin “can suyu” Basın İlan Kurumu Resmi İlanlarını yayınlama hakkını kazandı.
“Başarı Öyküsünü”yazan“Bizim Yaka Kocaeli”ailesi tüm çalışanlarını kutluyor, başarılar diliyor, katkı koyan, destek veren herkese teşekkür ediyorum.
Sorunlarımızın ve sorumluluklarımızın bilinciyle“Bizim Yaka Kocaeli Gazetesini”ilk günkü heyecanla çıkarmaya, yaşatmaya devam edeceğiz.
Hayalini gerçekleştirdiğimiz“Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi”kurucusu Hüseyin Demiray’a Allah’tan rahmet diliyorum.
Sevgili Hayrullah Demiray’ın en kısa zamanda aramıza dönmesini bekliyorum.
-------------------------------
MARKA’dan, yerli ve milli merkeze
30 milyon destek
Asrın felaketi 17 Ağustos 199 Marmara Depremi üzerinden 19 yıl geçti.
Her yıldönümünde yapılan çalıştaylarda, düzenlenen etkinlilerde, yapılan açıklamalarda “Deprem öldürmez. Çürük ve dayanaksız yapılar öldürür”
dedik.
İstanbul ve çevresinde 30 yıl içinde 7’den büyük deprem olacağını söyleyerek herkesi önlem almaya çağırdık.
Milyonlar harcayarak seyirlik deprem simülasyon merkezleri kurduk, deprem müzeleri açtık.
Köprüler, tüneller, silolar, barajlar, yüksek katlı binaların deprem analizlerini dolarlar ödeyerek Çinlilere yaptırdık.
Geriye dönüp baktığımızda bir arpa boyu yol almadığımızı gördük.
Bu işin böyle gitmeyeceğini gören Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ), bilimde yakaladığı başarı, yetiştirdiği yönetici ve mezunlardan sonra “deprem” sorununa da el attı.
Araştırma kültürü ve proje üretme etkinliğinin geliştiği bir dönemde GTÜ İnşaat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Akbaş’ın öncülük ettiği ekip MARKA’nın (Doğu Marmara Kalkınma Ajansı) kapısını çaldığını biliyordum.
Vali Hüseyin Aksoy’un talimatıyla MARKA, Bülent hoca ve ekibinin geliştirdiği, yeni paydaşlarla desteklenen “Deprem Merkezi” projesini destekleme kararı aldığını duyuyordum.
Geçtiğimiz günlerde MARKA Genel Sekreteri Dr. Mustafa Çöpoğlu’nu ziyarete gittiğimde tesadüfen Bülent hoca ve projenin paydaşları hocalar ve dostlarla karşılaştım.
MARKA’nın yaklaşık 30 milyon TL destek vereceği “Deprem Merkezi” projesini Bülent hocadan dinleme fırsatı buldum.
Depremle ilgili ilk kez bu kadar geniş kapsamlı gündeme getirilen, MARKA’nın destek verdiği yerli ve milli projenin detaylarını önümüzdeki günlerde yazacağım. Bugün ana hatlarını paylaşmakla yetineceğim.
“Deprem Merkezi” projesi, bugüne kadar değişik kurumlarca farklı merkezlerde yapılan merkezlerden çok farklı olup 2 ana bölümden oluşuyor.
Birincisi: Geleceğe hitap edecek şekilde çok kapsamlı ve bütünleşmiş eğitim ve araştırma faaliyetlerinin yürütüleceği bir Deprem Simülasyon Merkezi.
İkincisi: Ulusal Deprem erken uyarı ve yapı sağlığı izleme konusunda ulusal ve uluslararası tüm araştırmacılara arazi test ortamı oluşturacak deprem ağına veri sağlayacak Yapı Mühendisliği Merkezi.
Bu iki merkez bünyesinde deprem anında tarihi eserler, köprü ayakları, silolar gibi yapıların maruz kaldığı hasarları tespit edecek bir merkez oluşturulacak.
Bülent hoca, GTÜ Kampüsünde ulusal deprem ağına veri sağlayacak nitelikte istasyonlar kurduklarını anlatırken MARKA’nın vereceği finans destek, paydaşların sağlayacağı bilgi katkısıyla kurulacak “Deprem Merkezi”nin önemine dikkat çekti.
Çanakkale Köprü ayaklarının rüzgar test ve analizlerinin Çinlilere yaptırıldığını söyleyen Bülent hoca “Deprem Merkezi”nin hizmete girmesiyle köprü ayağı, kule, baca, silo, tank, gökdelen, baraj, tarihi yapılar, kıyı-liman yapıların analizlerinin tamamen yerli ve milli merkezde yapılacağını anlattı.
Ülkemiz için sürekli güncel bir konu olan depremin olası hasarlarının erken uyarı sistemi ile azaltılacağını, yapı sağlığının izlenmesiyle çok önemli veriler elde edeceğini ifade etti.
Kısa sohbetten, “Deprem Merkezi” kurulmasıyla dünya genelinde son yıllarda ortaya çıkan akıllı kent kavramı içinde afet risklerini azaltacak modern teknolojilerin kullanılacağı bilgisini edindim.
MARKA’daki toplantıya katılan “Deprem Merkezi” paydaşları GTÜ İnşaat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Akbaş ve yardımcıları Abdullah Can Zülfikar, Ahmet Anıl Dindar, İMO Kocaeli Şube Başkanı Tolga Ok, Gebze İnşaat Mühendisleri odasından İsmail Keskin, Ahmet Kadı, Gebze Ticaret Odasında Kenan Coşkun Çelebi, Büyükşehir belediyesinden Mustafa Cevher ve finans konusunda destek veren MARKA Genel Sekreteri Mustafa Çöpoğlu, Yusuf Gürhan Öztaş, Şevket Kırcı’ya teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.
****************
SEÇİMLERDE “DENGELERİ”
DEĞİŞTİREN İSİM, AKŞENER
31 Mart 2019 yerel seçimlerin yaklaştığı bugünlerde gündemi her zaman olduğu gibi yine AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan belirliyor.
Genelde iktidar olmak istemeyen, yerelde İstanbul’a göz diken CHP’nin ajandasında seçimden çok parti içi kavga var.
15 Temmuz’da başlayan cumhur ittifakına sıkı sıkıya sarılan MHP, iktidar olamasa da muktedir olmaktan memnun.
Öyle olunca muhalefet yapmak, geleceğin yol haritasını belirlemek İYİ Parti ve genel başkanı Meral Akşener’e kalıyor.
24 Haziran’da yaşadığı “yol kazasını” geride bırakan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i lisede öğretmen, üniversitede hoca, siyasette ezber bozan saygın politikacı olarak tanıdım.
Partisinin yeni yol haritasını Lütfü Türkkan gibi “vefalı” dava arkadaşları ile belirlerken “ezber bozan” çıkışlarına, radikal kararlarına tanık oldum.
Yaşadığı haksızlıklara, hak etmediği ihanetlere, hazmedemediği vefasızlıklara, uğradığı iftiralara rağmen hep ayakta kalmayı başarmasını takdir ettim.
AKŞENER KLASİĞİ
2019 yerel seçimler öncesi geçmişte yerel ve milletvekili seçim sonuçlarını etkileyen, siyasi dengeleri değiştiren Meral Akşener klasiğine göz atalım.
Tarih, 27 Mart 1994; Saraybahçe ve Bekirpaşa’dan oluşan İzmit Büyükşehir Belediyesi başkanlık seçiminde Sefa Sirmen (SHP), Osman Pepe (RP), Meral Akşener (DYP) yarıştı.
İzmit seçmeni Büyükşehir için ilk kez oy kullanırken sandıklardan Sirmen’e yüzde 30.0 (31.487 oy), Pepe’ye yüzde 25.8 (26.688 oy), Akşener’e yüzde 19.8 (20.440 oy) çıktı.
Sirmen Büyükşehir Belediye Başkanı seçilerek CHP bayrağını 10 yıl Belsa’da dalgalandırdı.
Şimdi birleri çıkıp, “Ne var bunda?” diyerek sonucu normal karşılayabilir.
Haklıdırlar. Ancak, oylar sayılırken RP adayı Osman Pepe önde giderken ve seçimi kazanmasına kesin gözle bakılırken Meral Akşener, muhafazaka- milliyetçilerden aldığı oylarla dengeleri değiştirir.
Sirmen yüzde 30.05, Pepe yüzde 25.8, Akşener yüzde 19.8 oy alır
Pepe-Akşener çekişirken ipi göğüsleyen Sirmen başkanlık koltuğuna oturur.
Tarih, 24 Haziran 2018; İYİ Parti yüzde 9.96 oyunun büyük bölümünü CHP seçmeninden aldı.
İstanbul’da 12 artan milletvekilinin 8’ini İYİ Parti aldı, CHP 28’de kaldı.
Ankara’da İYİ Parti 5 milletvekili çıkarırken CHP milletvekili sayısı 11’den 10’a düştü.
İzmir’de artan 2 milletvekili İYİ Parti hanesine yazıldı, CHP 14 sayıyı korudu.
Bursa’da yeni 2 milletvekili İYİ Parti kazandı, CHP, 3 Kasım’da olduğu gibi 5 milletvekili çıkardı.
Antalya’da milletvekili sayısı 2 arttı ama İYİ Parti meclise 3 milletvekili gönderdi.
Isparta’da İYİ Parti CHP’nin kaybettiği milletvekilini aldı.
Mersin’de artan 2 milletvekilini İYİ Parti çıkardı, CHP’nin milletvekili sayısı 4’ten 3’e düştü.
SONUÇ: İYİ Parti 24 Haziran’da ilk kez girdiği seçimde her türlü engellere, imkansızlıklara, tüm kapıları kapatan devlet ve medya gücüne rağmen yüzde 9.96 oy aldı, 43 milletvekili çıkardı. Bu seçimde CHP seçmeninden İYİ Parti’ye oy akışı sağlayan Meral Akşener, 1994 yerel seçimlerinde DYP adayı olarak merkez oyları alarak dolaylı olarak CHP adayı Sirmen’in seçim kazanmasına destek olmuştu.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.