Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü tarafından yardımcılığa atananProf. Dr. Bekir Çakır2 yıl 8 ay dayanabildi ve 22 Temmuz 2017 tarihinde istifa etti.
Bekir hocanın rektör Hülagü’den “helallik” almadan ayrılması, istifasını boş koltukla sosyal medyada açıklaması ve gerekçeleri çok konuşuldu.
O tarihlerde gündemde kalmayı seven Bekir Çakır’ı“Bekir hoca nereye koşuyor?” başlıklı bir yazı ile eleştirmiştim.
Sosyal medyada siyasiler ve sendikacılarla çektirdiği fotoğraflar ve yazdığı mesajları paylaşmıştım.
Susacağı, köşesine çekileceği yerde 2018’in ilk günlerinde bir internet sitesini konuşmuş.
Kendisini sütten çıkmış ak kaşık gösterip üniversitenin tüm başarılarında kendi imzası olduğunu söylerken Rektör Hülagü dahil aklına gelen herkesi aslı astarı olmayan bilgi ve cümlelerle suçlamış.
Hızını alamamış “Rektörü FETÖ konusunda uyardım” diyerek KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü’nün FETÖ’cü hocaları koruduğunu söylemiş.
Sağ olsun isim vermeden beni de eleştirmiş, yazdıklarıma cevap vermiş ama konuşacağı kişi ve açıklama yapacağı gazeteyi şaşırmış.
Belli ki gerçeği yansıtmayan açıklamaları bana söylediğinde alacağı cevabı bildiğinden karşıma çıkma cesaretini gösterememiş.
Ne diyeyim?
Bekir hoca gündemde kalabilmek için konuştukça batıyor, deyim yerindeyse “şirazesinden” çıkıyor.
Kaybettiği seçimler sonrası nasıl rektörlük koltuğuna oturduğunu unutan Bekir hocaya iki laf etmeden önce2547 sayılı YÖK Yasasının13 maddesini okuyalım,“Rektör, çalışmalarında kendisine yardım etmek üzere, üniversitenin aylıklı profesörleri arasından en çok üç kişiyi rektör yardımcısı olarak seçer. Rektör yardımcıları, rektör tarafından beş yıl için atanır.”
Sonra Kocaeli Üniversitesi’nde kuruluşundan buyana görev yapan rektör yardımcılarını hatırlayalım;
Rektör Prof. Dr. Atıf Ural dönemi;Prof. Dr. İsmail Cürgül, Prof. Dr. Altpekin Günal, Prof. Dr. Erman Şamilgil.
Rektör Prof. Dr. Baki Komsuoğlu dönemi; Prof. Dr. Yusuf Çağlar, Prof. Dr. Yunus Kishalı, Prof. Dr. Özer Kenar.
Rektör Prof. Dr.Sezer Şener Komsuoğlu dönemi;Prof. Dr. Ayşe Sevim Gökalp, Prof. Dr. Hasret Çomak, Prof. Dr. Arif Demir, Prof. Dr. Ali Demirci.
Rektör Prof. Dr. Sadettin Hülagü dönemi; Prof. Dr. Ercüment Çiftçi, Prof. Dr. Ahmet Küçük, Prof. Dr.Bekir Çakır, Prof. Dr. Nilgün Fığlalı.
Bekir Çakır’ın dışında rektör yardımcılığına atanan akademisyenlerin tamamı göreve rektörle geldiler, rektörle ayrıldılar.
Hiçbirisi Bekir Çakır gibi medyaya yaptığı gerçek dışı açıklamalarla rektörünü suçlayarak, kılıçları çekerek ayrılmadı.
Kendisine güvenilerek emanet edilen görevlerin üstesinden gelemeyeceğini anlayınca kaçmadı.
Şimdi birileri Bekir Çakır’ıneden eleştirdiğimi merak edebilir.
Anlatayım.
Birincisi; Çalışanlardan daha iyi tanıdığım, kurumsal kimlik kazanırken karşılıksız değer kattığım üniversitenin daha fazla yıpratılmaması için.
İkincisi; Yargı kararlarına rağmen konuları çarpıtarak anlatan Bekir Çakır gibi akademisyenlerin ekmeğini yediği üniversitesinin dün olduğu gibi bugün de sahipsiz olmadığını hatırlatmak için.
FETÖ’CÜ YAFTASI
Kimsenin avukatı değilim, Bekir hocanın anlattıklarına cevap verecek kişi de ben değilim.
Ama 15 Temmuz 2016 sonrası FETÖ’cü iddiaları ile en çok mağdur edildiğini iddia eden Bekir hocanın rektörün FETÖ’cüleri korumakla suçlamasında “çuvalladığını” hatırlatmak gazeteci olarak benim görevim.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “at izi it izine karıştı” dediği, asılsız ihbarlar sonrası mağdur edilenler yargı kararıyla aklandığı, Mor Beyin Bylock tuzak soruşturmasında tutuklananların tahliye edildiği bir dönemde,“Rektörü FETÖ konusunda uyardım. Sürekli Eğitim Merkezi Müdürlüğüne Rektör hocamız tarafından Prof. Dr. Adnan Kavak’ın ataması yapıldığında, bu atamanın doğru olmadığını söyledim. Kendisinin FETÖ’cü olduğunu düşünüyordum ve cemaatten birisi olduğu birçok kişi tarafından, bilhassa Mühendislik ve Teknoloji Fakültesi akademik kadrosunca bilindiğinden, ben de aynı gerekçe ile karşı çıktım. 15 Temmuz sonrası KHK kapsamında Adnan Kavak açığa alındı” demek Bekir hocaya yakışıyor mu?
Adnan Kavak ile tanışıklığım, karşılaşmışlığım, konuşmuşluğum yok.
Ama Bekir hocanın rektörlük seçimlerinde FETÖ’cü olduğunu düşündüğü Adnan Kavak ile birlikte hareket ettiğini, Sadettin hoca için oy istediğini ve ortak hareket ettiklerini biliyorum.
Her şeyi kendisinin bildiğini sanan, yakın dostlarını FETÖ’cü olmakla suçlayan, kendisinin ve yakınlarının FETÖ ile ilgisi olduğu iddiaları karşısında mahkemenin yolunu tutan suçlamadan Bekir hoca konuşmadan önce keşke geçtiğimiz günlerde karara bağlanan dosyasını okuyabilseydi.
Yargının üniversiteye göndereceği karar doğrultusunda FETÖ’cü iddiasından aklanan Adnan Kavak’ın görevine döneceğini düşünebilseydi.
Diline hakim olamayanları FETÖ gibi bir terör örgütü ile irtibatlandırıp yalan yanlış bilgilerle kamuoyunu yanıltanların başına gelecekleri hesaplayabilseydi.
Yargı kararının kamuoyu ile paylaşılmasının ardından Adnan Kavak’ın ceza ve tazminat davaları açabileceğini öngörebilseydi.
Allah’ın sopası yok ki!
YÖNETİMDE DURUYOR
Rektör Prof. Dr. Sadettin Hülagü tarafından rektör yardımcılığına atanan Bekir Çakır, görev süresinin bitmesine 1.5 yıl kala istifa etti.
Ama “Üniversitenin yönetim kurulu üyesi olarak üniversiteye faydalı olmak birinci tercihim” diyerek Rektör Prof. Dr. Sadettin Hülagü tarafından getirildiği Kocaeli Üniversitesi yönetim kurulu üyeliği koltuğunda oturmaya devam ediyor.
Bekir hoca rektör yardımcılığından ayrıldığını boş koltuk fotoğrafı ile açıkladığı gün keşke yönetim kurulu üyeliğinin devam ettiğini de söyleyebilseydi.
Neyse. Soru şu;
Bir: Rektör yardımcılığından istifa eden Bekir Çakır’ın yönetim kurulu üyeliği görevini sürdürmesi etik mi?
İki: Bekir Çakır, yönetim kurulu üyeliğinden istifa etmeyi düşünüyor mu?
Üç: FETÖ’cü olmakla suçladığı Prof. Dr. Adnan Kavak yargı kararı sonrası aklanırsa özür dileyecek mi?
Buradan Bekir Çakır’a bir de hatırlatmada bulunmak istiyorum;
FETÖ konusunda uyardığı Rektör Prof. Dr. Sadettin Hülagü hakkında, imzasız ve uyduruk bir ihbar mektubu sonrası Cumhuriyet Başsavcılığınca açılan soruşturmada, “Fetöcülerle ilişkisi olduğu” iddiasının gerçeği yansıtmadığı, yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle “Soruşturmaya Gerek Olmadığına” karar verildi.
Son bir not; Yazımın başlığındaki şirazenin sözlüklerdeki karşılığı; Aşılması çok güç engellerle karşılaşmak, düzenini yitirmek, çığırından çıkmak,
************
VALİ HÜSEYİN AKSOY ve
ÇALIŞAN GAZETECİLER
Vali Hüseyin Aksoy Kocaeli’nde 29 Haziran 2016 tarihinde göreve başladı.
Sayın Valinin yaklaşık 6.5 ayı ziyaretler, Kocaeli’ni tanımak, sorunlarını öğrenmek, eğitim, sağlık, turizm başta olmak üzere her alanda projeler üretmekle geçti.
Daha çok muhabirler ile toplantılarda karşılaşan Vali Aksoy ile en çok karşılaşan, konuşan, sohbet eden, haber yapan gazeteci olduğumu söylersem abartmış sayılmam.
Vali Aksoy 10 Ocak Çarşamba günü “Çalışan Gazeteciler Günü” nedeniyle Kocaeli genelinde yayın yapan gazete, televizyon, radyo çalışanları ile ilk kez bir araya geldi.
Gazetecileri ağırlarken günlerini kutladı, birlikte kahvaltı yaptı, sohbet etti, 6.5 ayda hayata geçirdiği ve üzerinde çalıştığı projeleri anlattı.
Aynı masayı paylaştığımız Sayın Vali’yi dinlerken; çok sayıda bakan, milletvekili, vali, bürokrat ve iş adamının “Türkiye’nin en deneyimli, en kaliteli, en çalışkan, en çok proje üreten Valisi”olarak tanımladığı “Sayın Hüseyin Aksoy bizden biri” başlığını attığım 29 Haziran 2016 tarihli yazımı hatırladım.
Önceki gün ilk kez birlikte olduğu tüm gazetecilere seslenirken kurduğu iletişim, sorulara verdiği cevaplar, bilgi birikimi ve yüksek özgüveni ile aylar önce “Vali Hüseyin Aksoy bizden biri” başlığını atmakla yanılmadığımı gördüm.
Haberlerinin kamuoyuna duyurulması için her gün gazetelere gelen, gazetecilerin telefonunu çaldıran Kocaeli’nin yerel siyasetçileri, başkanları, sivil toplum kuruluşları yöneticileri “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü” hatırlamadı.
Ama Vali Aksoy, gününün büyük bölümünü gazetecilere ayırarak, onlarla sohbet ederek geçirdiği “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününde” teşekkürü de takdiri de fazlasıyla hak etti.
Vali Aksoy’un gazetecilerle buluşmasını sağlayan, salonda başarılı bir orkestra şefi gibi arkadaşları ile sağladığı iletişim sonrası en ufak aksaklığa meydan vermeyen Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı sevgili kardeşim, evladım Çetin Gürol’u da tebrik ediyorum.
Bu arada “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü” hatırlayıp arayan eş, dost, okur herkese teşekkür ediyorum.
***************
2018’E DE GÜÇLÜ
VE ÖNCÜ GİRDİK
İlk günkü heyecan ve performansla manşet atar gibi yazdığım yazıların, gazeteler ve köşe yazarlarınca örnek alınması mutlu ediyor.
Kocaeli’nde “Haberde Öncü, Yorumda Güçlü” olmak büyük keyif veriyor.
2017 yılında olduğu gibi 2018’e de “Haberde Öncü, Yorumda Güçlü” girdik.
“Bizim Yaka Gazetesi” olarak yaptığımız haberleri, yazdığım köşe yazıları diğer gazeteler günler, haftalar sonra okurları ile paylaşabiliyor.
Şimdi birileri, Galip hocayı örnek alacağı yerde “Hoca yine kendisini övüyor” diyecek.
Hiç umurumda değil, habercilikte mütevazi olmak gibi bir tarzım da yok.
Gazetecilikte kural; gerçek, güncel, kamu yararı bulunan bilgileri en kısa sürede ulaştırmaktır.
Bunu yaparken diğer gazeteler ve gazetecilerden önce okurla buluşturmaktır.
Biz bunu yapıyoruz ve bununla övünüyoruz.
Örnek mi?
20 Aralık 2016 tarihinde Bizim Yaka Gazetesi manşetinde Vali Hüseyin Aksoy’un “11 ayda 4.5 ton eroin ele geçirildi” haberi vardı.
Diğer gazetelerin tamamı Vali Aksoy’un 4 Ocak 2018 tarihinde düzenlediği basın toplantısında anlattıklarını 5 Ocak’ta Bizim Yaka Gazetesi manşetini kullanmışlardı.
Başka? Bizim Yaka Gazetesi’nin 12 Aralık’ta manşetten verdiği “Suya yüzde 12 zam” haberini diğer gazeteler bir iki gün sonra bizden kopya çekerek verdiler.
Bizim henüz TÜFE rakamları açıklanmadan 12 Aralık’ta yaptığımız suya zam haberini dün Özgür Kocaeli Gazetesi bakın nasıl verdi;
“11.01.2018 Kocaeli'de suya enflasyon zammı
2013’TEN BERİ
İSU, 2013 yılında aldığı kararla suya yıllık TÜFE oranında otomatik zam uyguluyor. 2017 yılı zam oranında su fiyatında artış
gerçekleşti. Daha önce 10 tona kadar 2,06 TL olan suyun ton fiyatı 2,31 TL’ye çıktı. 10 tondan sonraki kullanımlarda ise aboneler
ton başına 3,76 TL yerine 4,21 TL ödeyecek. Su fiyatındaki artış doğal olarak, faturalardaki atık su bedeli ve diğer kalemlerde de
artışa neden olacak.”
Pes ki ne pes!
Bilgiyi kimden aldıklarını, haberi neye göre yaptıklarını bilmiyorum ama baştan sona yanlış.
Tek doğrusu,
“İSU’nun 2013 yılında aldığı kararla suya yıllık TÜFE oranında otomatik zam uyguluyor” cümlesi.
Doğrusu; İSU, TÜİK tarafından açıklanan yıllık yüzde 11.92 TÜFE artış oranına göre su fiyat tarifesini yeniden düzenledi. Buna göre 2017 yılında meskenlerde 10 tona kadar tonu 3.33 TL olan su 2018 yılında 0.41 TL artışla 3.74 TL oldu
Aboneler meskenlerde 10 tondan sonrası için 6.09 olan suyun tonuna 0.74 TL artışla 6.83 TL ödeyecek.
ISU resmi internet sitesinde yayınlanan fiyat tarifesine göre, iş yerlerinde suyun tonu 9.46 TL’den 10. 59’a, sanayide 11.36 TL’den 12.72 TL’ye, inşaatlarda 9.86 TL’den 11.04 TL’ye yükseldi.
Meskenlerde, şehit yakınları ve gazilerin kullandığı suyun fiyatı artarken resmi ve özel okullar ile hastanelerde suyun tonu 8.86 TL’den 5.61’e, resmi dairelerde 8.33 TL’den 5.61 TL’ye indirildi.
Bizim Yaka Gazetesi TÜFE yıllık enflasyon rakamlarını açıklanmadan, İSU 2018 su tarifesini belirlenmeden 20 gün önce “
Meskenlerde 10 tona kadar 3.33 TL olan suyun zamlı fiyatı 3.72 TL, 10 tondan fazlası 6.09 TL yerine 6.82 TL olacak” yazmıştı.
“Haberde Öncü, Yorumda Güçlüyüz” derken, haberciliğimizle övündüğümüzü söylerken haksız mıyım?
Dikkatinizi çekmiş olabilir. Su tarifesindeki artışı yazarken “zam” demiyorum.
Neden mi? Çünkü Büyükşehir Belediyesi yetkilileri alınıyormuş.
Başka?
8 Ocak’ta “Halkevi Esnafına Kötü Haber”, 5 Ocak’ta “Alikahya’ya tramvay”, 4 Ocak’ta “KEV arazisi imara açılmayacak” manşetleri özeldi ve hiçbir yerde yayınlanmadı.
Ama KEV arazisinin imara açılmayacağını Bizim Yaka Gazetesi’nden 5 gün sonra İlker Akşit, 6 gün sonra İsmet Çiğit köşelerinde yazmak zorunda kaldı.
30 Aralık’ta tüm gazeteler Mor Beyin Bylock kumpası haberini Öner Polat üzerine kurarken Bizim Yaka Gazetesi, Mor Beyin Bylock listesinde Kocaeli’nden 44 ismin olduğunu, tutuklu bulunan 9 kişinin tahliye edildiğini yazdı.
27 Aralık’ta “İzmit İmam Hatip Lisesi binası yıkılacak” haber sadece bizim gazetede yayınlandı.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.