Basın; demokrasinin temel taşlarından biridir.
Basın; yasama, yürütme, yargıdan sonra dördüncü güçtür.
Basın; halkın müşterek sesidir.
Basın; bir okul, bir rehberdir.
Basın; aklın dilidir.
Basın denince akla; işini severek ve emek harcayarak yapan, gerçekleri araştırarak yazan saygın, güvenilir gazeteci gelir.
Gerçek, güncel, kamu yararını koruyan, ilkeli ve seviyeli haberciler hatırlanır.
Ama ara ki bulasın!
Basın, çoğu şöhret ve para peşinde koşan patronların elinde sahte ve sanal gündem oluşturmakla meşgul.
Tehdit, şantaj, masa başında kulaktan dolma asparagas haber yapan gazeteciler ise yarattıkları bilgi kirliliği ile kamunun değil kendi çıkarlarını düşünüyor.
Bakmayın siz yerel mahkeme ve Yargıtay kararlarında, “Eleştiri övgü olmadığına göre yazılar hakaret içermediği sürece sert, ağır, hatta incitici olabilir. Kişilerin eleştirilere katlanması gerekir” yazdığına.
“Basın, milletin müşterek sesidir” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün,
“Yazacaksın, yazdıracaksın, fikir kavgaları yapacaksın, üstelik para da kazanacaksın”diyerek gazetecileri yüreklendirdiğine, cesaretlendirdiğine.
Sonuç; Bugün olduğu gibi dün de gazeteciler yazılarını ve haberlerini, patronu izin verdiği ölçüde özgürce yazabiliyor.
Gazetecinin patronunu siyasi ve ticari geleceğini sıkıntıya sokacak yazısının ya da haberinin belgesi de olsa gazetede yayınlanma şansı yok.
Çalıştığım önceki gazetelerde olduğu gibi ya işine son verilir ya da ceketini alıp ayrılmak zorunda kalır.
Kaldı ki, patronun çalıştırdığı gazetecilerin sosyal haklarını ve ifade özgürlüklerini kısıtlaması yeni değil.
Bugün kutlanan “Çalışan Gazeteciler Günü”nün kabul edildiği 10 Ocak 1961 tarihine kadar gidiyor.
10 OCAK’TA NE OLDU
Gazeteciler ile patronların zaman zaman karşı karşıya gelmesi, fikir ayrılıkları yaşaması hep olmuştur, bundan sonra da olacaktır.
Ama patronların gazetecilerin çalışma haklarının iyileştirilmesine ve sosyal haklarının güvence altına alınmasına “örgütlü ve eylemli” karşı çıkmaları “212 Sayılı Yasanın” yürürlüğe girdiği10 Ocak 1961’dir,
O tarihte Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul ve Yeni Sabah Gazete patronları“istemezük” diyerek kazan kaldırdılar.
Çalıştırdıkları gazetecilerin ücretleri dahil sosyal ve yasal haklarını belirleyen“212 Sayılı Yasayı” protesto etmek için 3 gün gazetelerini kapattılar.
9 gazete patronunun aldığı ve uyguladığı boykot kararına misilleme, 11-12-13 Ocak 1961 tarihlerinde “Basın” adı ile kendi gazetelerini çıkaran 9 gazete çalışanından geldi.
Bugün gazete patronları gazete kapatarak çalışanları sokağa atmıyor ama işlerine gelmeyen, siyasi ve ekonomik rant çarklarına çomak sokan, gerçekleri yazan gazetecilerin işine son veriyor.
ÇALIŞAN GAZETECİLER
Gazetecilerin ücretleri dahil sosyal, yasal haklarını ve fikir işçisi olduklarını belirleyen “212 Sayılı Yasanın” resmi gazetede yayınlandığı 10 Ocak 1961 tarihi“Çalışan Gazeteciler Bayramı” olarak kabul edildi.
Gazeteciler 1971 yılına kadar “bayram” olarak kutladıkları günü, 12 Mart 1971 askeri müdahalesinin hak ve özgürlüklerini kısıtladığı gerekçesiyle 10 Ocak 1972 tarihinden itibaren“Çalışan Gazeteciler Günü” olarak anmaya başladı.
Bugün Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, valiler, başkanlar, sivil toplum örgütleri bildiriler yayınlayacak, toplantılar düzenleyecekler.
Ziyaretlerine, gazetecilerin çalışma koşullarını iyileştiren, sosyal haklarını güvence altına alan 212 sayılı yasanın çıkmasına tepki gösteren gazete sahiplerinden başlayacaklar.
“Çalışan Gazeteciler Gününde” gazetecilerin büyük bölümü 57 yıl önce yürürlüğe giren 212 Sayılı yasa ile kazandığı ekonomik, sosyal, yasal haklar nedeniyle mutluluğunu paylaşacak.
Azınlıkta da olsa bir grup her zaman olduğu gibi iddiaları ve gerekçeleri bilmeden yurt dışına kaçan, cezaevinde kalan gazetecilere sahip çıkacak.
Doğru, tarafsız, ilkeli, seviyeli, kamu yararı gözeterek haber yapan, köşe yazan tüm çalışan gazetecileri kutluyorum.
Gazeteciliği “rant” aracı kullanan, masa başında kulaktan dolma asparagas haberler yapan, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduğunu sanan, kamuoyunda bilgi kirliliğine neden olan, en çok da kes-kopyala-yapıştır yöntemi ile “emek hırsızlığı” yapanları kınıyorum.
“Çalışan Gazeteciler Gününde” çalışangazeteciler ile bir araya gelerek Kocaeli’nde bir ilk’e imza atan Vali Hüseyin Aksoy’a teşekkür ediyorum.
Biliyorum, yazıyı okuyanlar neden gazete sahiplerini eleştirdiğimi sorgulayacaklardır.
Söyleyeyim; Çağdaş Kocaeli Gazetesi hariç tamamında çalıştım.
Bazılarında yazılarım sansürlendi, bazılarında mobbing uygulandı.
Gazete sahiplerinin siyasi ve ticari projelerini olumsuz etkileyecek haber ve yorumlarımla dönen çarklarına çomak soktuğum için Özgür Kocaeli Gazetesi’nde işime son verildi.
Diğerlerinden, gazete sahiplerinin istekleri doğrultusunda yazmadığımdan ayrılmak zorunda kaldım.
******************
KAYBEDE KAYBEDE
KAZANMAYI ÖĞRENDİ
Cumhuriyet ile yaşıt olan Cumhuriyet Halk Partisi en durgun zamanında bile hareketli ve siyasi hayatımıza renk katan bir parti.
Genel başkanları ve örgüt yöneticileri Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kuruduğu parti olduğunu söylese de parti içi demokrasinin uygulanmadığı, her kafadan çok ses çıkan bir siyasi yapılanma.
Hafta sonu CHP’nin 36. il kongresi yapıldı.
3 Ekim 2011 tarihinde Cihat Altınyuva’nın istifası sonrası CHP İl Başkanlığına atanan Cengiz Sarıbay ile XX Dönem DSP Milletvekili Bekir Yurdagül yarıştı.
Sonuç beklendiği gibi oldu.
Cengiz Sarıbay, Bekir Yurdagül (170) karşısında 386 oy aldı ve 3 kez atama ile emanet edilen il başkanlığı koltuğuna bu kez seçilmiş il başkanı olarak oturdu.
Önceki yıllarda Cengiz başkanı çok eleştirdim, çok üzdüm.
Eleştiriye tahammülü olmayan, hoşgörü fakiri CHP il başkanlarının aksine her seferinde anlayışlı davrandı.
Zaman zaman mesafeli kalsak da son zamanlarda 40 yıl öncesi gibi olmasa da eski günlere döndük sayılırız.
Geçtiğimiz günlerde yazdığım gibi, Cengiz Sarıbay il başkanı seçildiğine göre sırada 3 Kasım 2019 tarihinde yapılacak milletvekili seçimi var.
1987’de Mustafa Küpçü (SHP), 2010’da Ferhan Şensoy (CHP) karşısında il başkanlığı, 1991 yılında milletvekilliği seçimini kaybeden 7 Ocak’ta şeytanın bacağını kırdığına göre milletvekili uzak değildir.
CHP il başkanlığı koltuğunda oturduğu dönemlerde partisinin katıldığı her seçimi kaybeden Cengiz Sarıbay’ın 2019’da şansının fazla olduğunu düşünüyorum.
*****************
BİLNET OKULLARI KOCAELİ’DE
EĞİTİMİN KALİTESİNİ ARTTIRIR
AK Parti önceki İzmit ilçe başkanı Ali Korkmaz’ı siyasetçi kimliğinden çok eğitimci kimliği ile tanıdım.
Ali Başkan bugünlerde, İstanbul’un başarılı eğitim kurumlarından 30 yıllık tecrübesi olan Bilfen’den isim hakkını aldığı “Bilnet Okulları” ile ilgileniyor.
“Bilnet Okulları Kocaeli Kampüsü”nde sona yaklaşıldığını söyleyen Ali Korkmaz, 2018-2019 Eğitim Öğretim yılına iddialı hazırlanıyor.
Dün “Bilnet Okulları Kocaeli Kampüsü” yönetim kurulu başkanı olarak ziyaretime gelen Ali Korkmaz ile yararlı ve keyifli sohbet ettik.
Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olan, 2003 yılında açtığı “Bilgi Köprüsü” markası bünyesinde hizmet veren etüt merkezi, Montessori Anaokulu, Kids Anaokulu, 0-3 yaş kreş ve üniversiteye hazırlık özel öğretim kurumları ile 15 yıldır Kocaelililere başarılı eğitim hizmet veren Ali Bey, önümüzdeki öğretim yılında ezberleri bozmaya hazırlanıyor.
Bilfen’in Anadolu’ya açılan penceresi Bilnet’i Kocaeli’ye getiren Ali Korkmaz’ın hedefi; bugünlerde oluşturmaya çalıştığı tecrübeli ve başarılı öğretmen kadrosu ile Kocaeli’nde “BİR” numara yapmak.
Tepeköy Mahallesinde 13 bin metrekare kapalı alanı bulunan “Bilnet Okulları Kocaeli Kampüsü”nde bir eğitim kurumunda yok yok, olması gerekenlerin fazlası var.
6 okul öncesi, 20 ilkokul, 18 ortaokul, 14 Anadolu ve Fen Lisesi sınıfında toplam bin 400 öğrenci kapasiteli “Bilnet Okulları Kocaeli Kampüsü”nde
3 bilişim sınıfı, 4 müzik dersliği, 3 görsel sanatlar dersliği, 4 spor salonu, 3 kütüphane, 300 kişilik konferans salonu, teknoloji tasarım derslikleri, laboratuvarlar ve hobi bahçesi bulunuyor.
Öğrencilere hem sosyal yönden hem eğitim olarak katkı sağlayacak kampüste çalışacak öğretmenlerin 4 aşamalı sınavları genel merkezle birlikte yapılıyor.
Kocaeli’nde eğitime rekabet getirecek, yeni bir ruh kazandıracak “Bilnet Okulları Kocaeli Kampüsüne” hoş geldin diyor, Ali Korkmaz ve ekibine başarılar diliyorum.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.