Çanakkale Kahramanlık Destanı
Hayrullah Demiray
24 Mart 2012 tarihli yazısı
Önceki akşam bir kez
daha tarihimizle geçmişimizle gurur duyduk. Tarihimizde birçok destan var ama
Çanakkale Destanı bir milletin var oluşu ya da yok oluşunun mücadelesi idi. Üç
kıtada at koşturan ecdadımız, dünyaya hükmeden bir ecdadın torunlarıydık. Ama
aramıza sokulan nifak tohumları artık bir milletin var ya da yok olması ile
karşı karşıya kaldığı bir zafer olduğu için Çanakkale’yi çok önemsiyoruz.
İşte
bunu konu alan Abdülkadir Katra’nın yazıp yönettiği Çanakkale Destanı adlı oyun
Başiskele Kaymakamı Sayın Ali Partal’ın gayretleri ve Başiskele Belediye
Başkanı Hüseyin Ayazın destekleriyle Başiskele halkının izlemesi sağlandı.
Bundan dolayı hem Kaymakam Ali Partal’a, Belediye Başkanı Hüseyin Ayaz’a ve
emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Ancak, ilçemizde
toplumsal faaliyetlerde her zaman sınıfta kalıyoruz. İlgisizlik diz boyu.
Halkımız nedeni bilinmeyen bir sebepten ötürü toplumsal etkinliklere ilgi
göstermiyor. Belki kimsenin umurunda değil ama bu duruma ilçe yöneticilerinin
acilen çözüm bulmaları kaçınılmaz artık.
Tarihimizin
en önemli konusu ele alınmış binlerce km uzaklıktan ilçemize gelen tiyatro
sanatçıları ve bedelle ölçülmeyecek olan bir hazırlık ve o günün yaşatılacak
olmasına gösterilen ilgi ilçemizin ne yöneticilerine ne de ilçe halkına
yakışmadı.
Şimdi isterseniz
bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde kaçırdığımız o destanı izleyen biri olarak
izlenimlerini sizinle paylaşmak istiyorum.
Gerçek
anlamda ve manada o destanın yazılışını o kadar güzel anlatıyorlardı ki gözyaşlarına
boğulmamanız imkânsızdı. Birde düşünün o hadisenin gerçeğini yaşadığınızı. O
oyuncular belki figürandı onu oynuyorlardı ama hepimizin dedeleri nineleri
bizzat o kahramanlık destanını yaşamışlardı. Pekala, kimdi onlar? Edirne’den, Van’a,
Ardahan’dan, Hopa’ya, Trabzon’dan, İzmir’e, Yozgat’tan, Erzincan’a uzanan yani
memleketin her tarafından her köşesinden, her etnik kökenden insan oradaydı. Ben
izlemeyenlerin bu anlamda çok hoş bir gösteriyi kaçırdıkları konusunda
gerçekten üzüntü duydum.
O duyguyu bir kez
daha yaşamanın hazzı gözlerdeki hüzün aslında özlemini duyduğumuz bir geleceğe
doğru bizleri yönlendirdiğinin işareti idi. Neden derseniz Birlik ve beraberlik
ruhuna kinden daha çok ihtiyacımız var. Ülkemizin geleceğini birlikte inşa
edebilmek adına, ezan dinmez bayrak inmez vatan bölünmez nidalarına ve
Çanakkale ruhuna yarınlarda dünyaya öncülük eden bir ülke olabilmek adına
aramıza sokulan ve sokulmak isteyen nifak tohumlarına yer açmamalıyız.
Gayemiz
ortak vatanımız tek gelecek nesillere bırakabileceğimiz ecdat yadigarı bu güzel
cennet vatanın uğruna canlarımızı seve seve dün atalarımız verdi. Bugün bizler,
yarınlarda çocuklarımız ve torunlarımız verecek. Bundan kimsenin şüphesi
olmasın.
Unutmamak lazım
bugün birileri asıllarını geçmişini inkar etmeye çalışıyor olabilir. İçte ve
dışta düşmanlarımız olabilir. Bu güçlü ülke insanının kalkınmasını geçmişimizi,
bizlere bir şeylerle unutturmak istiyor olabilirler. Çünkü bugün baktığımızda
yapılan ve televizyonlarda onca gösterilen filmler ve diziler bizleri bazı
değerlerimizden uzaklaştırıyor. Bu gibi gösterileri, tiyatroda da olsa gelecek
kuşaklara aktarmak gerekir.
Bu
azmi gösteren tüm oyunculara bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.
Saygılarımla…
Tahir başkan gönüllere girmeyi başardı
Beyler kendinize gelin
Siyaseti nasıl bir gelecek bekliyor
Makamlar kalıcı, insanlar geçici unutmamak lazım!
Didem hanıma yapılan saldırı kabul edilemez
Tahir hocamın etrafını açın!
Yediğiniz haltları böyle saklayamazsınız!
AK Parti’de dava değil koltuk devri
Tahir Başkan Büyükşehir’e heyecan katacak
Vicdanı olan herkesin içi sızlardı
Tüm Yazılarını Listele