Din siyasi emellere alet edilmemeli
Hayrullah Demiray
10 Şubat 2012 tarihli yazısı
Ülkemizde son
dönemlerde oldukça yersiz tartışmalar yaşandı. İnsanların bilgili olarak yetiştirilmesi
ve onların yarınlarda kendi yönlerini çizebilmeleri gerekir.
Bugün
televizyonlara baktığınızda bir dünya saçma sapan diziler varken, aslında
siyasetçiler bir anlamda boşuna tartışıyorlar. Çünkü artık yeni nesillerin
yetişmesinde aile ve okuldan daha fazla televizyon ve sosyal medya etkili
oluyor. Yani internetin daha fazla etkin rol oynadığı bir dönemde yaşıyoruz.
Bu durumda gelecek
nesilleri nasıl yetiştireceğiz diye tartışmaktan ziyade, toplumun sürüklendiği
buhrandan nasıl kurtarırız diye düşünmek gerekir. Her şeyi siyasi çıkar ve
menfaat ya da oy olarak düşünürsek bunun kimseye faydası olmaz.
Toplumu
oluşturan bireyler eğer ki, dürüst ve değerlerine bağlı olarak yetişemiyorsa
birbirinden kopuk toplumların hali ortadayken bu tür tartışmalar yersiz. Siyasilerin
birbirlerine ağır hakaretlerde bulunup kötü örnek teşkil edeceklerine topluma
örnek davranış sergileseler daha güzel olacak.
Artık gün geçtikçe
insanların siyasetten beklentileri de tamamen ekonomik ve bireysel menfaatlere
dönüşmeye başladı. Buda tehlikeli bir süreç anlamına gelir. Bundan herkesin
kaçınması gerekir.
Çünkü
bu millet bu güne kadar bu şekilde davranışlar sergileyen siyasilerden çok
zarar gördü. Bundan sonrada fayda görecek değiller.
Tabiî ki
televizyonlara sansür uygulansın demiyorum. Fakat bazen yapılan ve yayınlananlar
o kadar saçma oluyor ki… Bunlarında bir düzeni olması gerekmez mi? Eğer yarınlarda
geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımız ve gençlerimizin daha güzel
yetişmesini istiyor ve arzuluyorsak bundan herkes zarar ya da kar görecektir.
Çünkü
toplumda bütün bireyler yan yana iç içe yaşıyor, aynı sırayı paylaşıyor, aynı
havayı teneffüs ediyor ve çarşıda pazarda birlikte alışveriş yapıyor. Bence
esas yanlış bu insanların belli kalıplara sokulmak istemesi. Yanlış insanları
önce vatanına milletine bağlı bireyler olarak yetiştirirsek bugünkü yaşadığımız
acıları yaşamayız.
Tabi ki toplumların
yaşantılarında geçmişleri de, din olgusu da olacak. Ama bunun siyasi arenada bu
şekliyle tartışılmasını doğru bulmuyorum.
Bir
taraftan dindar olan kesimin sanki geri kalmış gibi bir olgunun oluşmasını ya
da zamanında çağdaş yetişmiş bir gencinde dinsiz olduğunu söylemek yanlışların
en büyüğüdür.
Bugün Avrupa’ya
baktığınızda medeniyet beşiği olarak görülen Avrupa’nın hala din adamlarının
dediğinden çıkılmadığını göreceksiniz. Ama maalesef bizim ülkemizde yıllardır
bu yanlış algılanıyor ve yanlış uygulanıyor. Neden gerçek din adamlarının
anlattıkları ya da söyledikleri yanlış algılanıyor veya yanlış aksettiriliyor
anlamakta zorluk çekiyorum.
Saygılarımla…
Umut tacirliğini bırakın!
Tahir başkan gönüllere girmeyi başardı
Beyler kendinize gelin
Siyaseti nasıl bir gelecek bekliyor
Makamlar kalıcı, insanlar geçici unutmamak lazım!
Didem hanıma yapılan saldırı kabul edilemez
Tahir hocamın etrafını açın!
Yediğiniz haltları böyle saklayamazsınız!
AK Parti’de dava değil koltuk devri
Tahir Başkan Büyükşehir’e heyecan katacak
Tüm Yazılarını Listele