TMMOB’a bağlı Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi, 24-25 Şubat tarihlerinde 9’uncu Olağan Kongresi’ni gerçekleştiriyor. Odada bir dönemdir başkanlık görevini yürüten Prof. Dr. Kamuran Öztekin’in yeniden aday olmama kararını almasıyla birlikte yönetim kurulu üyesi Füsun Yılmaz Deniz, Çağdaş Mimarlar grubu ile göreve talip olduğunu açıkladı. Çok geçmeden karşısına bir aday daha çıktı: Odanın mevcut denetim kurulu üyesi Orhan Kadıoğlu. Saat 13.00’te Tarihi Taş Bina’da gerçekleşecek olan iki adaylı kongrede kentin değerli kuruluşlarından olan Mimarlar Odası’na iki iddialı adaydan hangisinin seçileceği ise merakla bekleniyor. Kongre öncesi adaylığını ilk açıklayan Füsun Yılmaz Deniz ile adaylık projeleri, kentin gündemine oturan MİA Projesi ve kentin tarihsel dokusu üzerine keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Füsun Yılmaz Deniz kimdir?
1980 yılında İzmit’te doğdum. Orta ve lise eğitimimi Gölcük Anadolu Lisesi’nde tamamladım. Uludağ Üniversitesi’nden 2003 yılında mezun oldum. Yıldız Teknik Üniversitesi Mimari Tasarım Ana Bilim Dalında Alışveriş Merkezleri tasarımı üzerine yüksek lisans tezimi 2008 yılında tamamladım. Mimarlar Odası Kocaeli Şubesi’nde 3 dönem yönetim kurulu üyeliği, yönetim kurulu sekreterliği ve başkan yardımcılığı görevlerinde bulundum. 2005 yılından itibaren çalışmalarıma kurucusu olduğum FH Mimarlık şirketiyle devam etmekteyim. Evliyim, 6 yaşında bir kızım var.
AYNI YOLDAN BAKIYORUZ
Oda seçiminiz yaklaşıyor. Karşınıza Orhan Kadıoğlu da rakip çıkıyor. Peki, Füsun Yılmaz Deniz neden aday?
Orhan Beyin de aday olduğunu biliyorum, kendisi de basın açıklaması yaparak bu bilgiyi kamuoyuyla paylaştı. Hepimizin ortak isteği odamıza daha fazla katkıda bulunabilmek.. Kendisine ve ekip arkadaşlarına başarılar diliyorum.
ÜYELERİMİZE TEK TEK ULAŞMAYA ÇALIŞIYORUZ
Çağdaş Mimarlar adıyla oluşturduğunuz bu kadro ile hedefleriniz nelerdir? Projeleriniz var mı?
Mimarlar Odası her geçen sene daha da gençleşen bir yapıya sahip. Kocaeli Şube’de üye profilimizin yarıya yakını son 5 yıl içinde mezun olan arkadaşlarımızdan oluşuyor. Çağdaş Mimarlar olarak bu bilinçle baktığımızda, ortak bir birlikteliğin yaratılabilmesi için günün ihtiyaçlarına özgü yeni bir ilişki ağı kurmak gerekliliğine inanıyoruz. Her bir üyemize tek tek ulaşmaya çalışıyoruz. Her birinin sorunlarını dinleyip birlik beraberliğe davet ediyoruz.
NİTELİKTEN ÇOK NİCELİK ÖN PLANDA
Her biri farklı başlayan hikayelerin, bulundukları yerlere pek çok benzer sıkıntıyla mücadele etmek zorunda kalarak gelmesi, hatta hala benzer sorunlarla uğraşıyor olması aslında tekil çabalarımızın olduğunu gösteriyor. Biz inanıyoruz ki büyükten küçüğe bizim en büyük gücümüz birlikteliğimiz olacaktır. Mesleğimiz bizim en büyük değerlerimizden biri. Ancak son yıllarda ortaya çıkan inşaat odaklı kalkınma çabasının sektörü, niceliği niteliğin önüne koyan kontrolsüz bir kentleşme modeline dönüştürdüğünü görüyoruz. Parsel bazında yapılan alan hesaplarının, gerçek tasarım sürecinin önüne geçtiği günleri yaşıyoruz. Mimarlık eğitimi almamış kişilerin, mimar kimliği ile tasarım sürecine girdiklerini görüyor, dahası imzacılıkla mücadele ediyoruz.
İMZACI MİMARLAR ORTAYA ÇIKTI
Meslektaşlarının haklarını savunma noktasında bu ve benzer durumların kontrol mekanizması, belediyelerde müellif kaydı sırasında istenen ‘Büro Tescil Belgesi’ şartının kaldırılmasından sonra kırıldı. Bu kırılmanın neticesinde Mimarlar Odası, mimari projelere imza atan mimarların gerçek proje müellifi mi, sahte mi yoksa imzacı mı olduğunu denetleyemez duruma geldi. Keza ‘Mesleki Denetim’ için de aynı şey geçerli. Bugün mimar meslektaşlarımız yalnızca mesleklerine duyulan saygıyı değil, tasarladığı emek verdiği projenin gerçek ekonomik karşılığını da kaybediyor.
BELEDİYELERİMİZİ ZİYARET EDECEĞİZ
Artık emeğimizin karşılığını rakamsal olarak alamamaya başladık. Ücretli çalışanların güvence problemleri, sigortasız çalışan arkadaşlar var. Bu sürecin böyle devam etmemesi için çalışma programlarımız, eylem planlarımız, projelerimiz hazır durumda. Tüm bu çalışmaları üyelerimizle paylaşarak ve fikir alışverişinde bulunarak hareket etmeyi planlıyoruz. Üyelerin sorunlarına eğilen, üye hakkını savunan bir Mimarlar Odası oluşturmak için çalışacağız. Bizim şu anki asıl hedefimiz şu: Gençleşen bir nüfusumuz var. Amacımız o birlik ve beraberliği sağlayabilmek. Bu beraberliği sağlarken bir yandan da biraz matematiği, istatistiki verileri de kullanmak istiyoruz. Bundan önceki dönemlerde Vali beye ve Büyükşehir Belediye Başkanımıza da sunumlar yaptık. Yine bu sunumlara daha kapsamlı olarak devam edeceğiz. Mesleki denetimin kalkmasıyla meslekteki niteliğin düşüşündeki farkındalığı yaratmak istiyoruz. Bu raporlarla önümüzdeki dönemde belediyelerimizi ziyaret ederek yerel yönetimlerle irtibata geçmeyi planlıyoruz.
TARİHİ YAPILARIN ÇEVRESİ KAPATILIYOR
Sizce kentte tarihi yapılara yeteri kadar değer veriliyor mu?
Sadece bu kentte değil, ülkemizde yeterli değerin verildiğine inanmıyorum açıkçası. Yurtdışındaki pek çok örneğe bakıldığında özellikle bir tarihi yapının büyük bir boşluğun, meydanın yanında, ortasında, köşesinde konumlandığını görüyoruz. Aradan geçen yüzyıllar boyunca bu boşlukların meydanların bozulmadan, yapılaşmaya açılmadan oradaki yapıyı onurlandırırcasına kendini olduğu haliyle gösterebilmek için ilgili yerel yönetimlerce korunduğunu görüyoruz. Ülkemizde ise yapının kendine, korunmasına, yaşamasına yeterli önem verilmediği gibi, çevresinde tüm boşlukların yeni yapılarla, ilavelerle kapatıldığını görüyoruz ne yazık ki. Bu konuda daha duyarlı olmalıyız.
KOCAELİ HALA SANAYİ KENTİ KONUMUNDA
Kocaeli'nin tarihi yapıları yeteri kadar turist çekebiliyor mu?
Hayır. Kocaeli hala bir sanayi kenti konumunda. Son yıllarda belediyelerin tarihsel mirasımızı koruma adına yaptığı çalışmaları olumlu buluyorum. Ancak, Safranbolu-Mardin vs. gibi bölgesel karakteristikteki yapı bloğumuz çokça olmasa da Gebze, Eskihisar, Hereke, İzmit, Değirmendere, Ereğli gibi pek çok bölgede; kale, cami, saat kulesi, çeşme, konak, hamam gibi tarihi yapıların koruma-restorasyon çalışmalarına ve bu yapıların tanıtımına daha çok önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
DÜZENLEMELERDEN SONRA YORUM YAPILMALI
MİA Projesi'ni kentin mimarisi açısından nasıl buluyorsunuz?
İzmit MİA planları, mimarlar odasının planlama ilkeleri açısından itirazlarına rağmen, 2013 yılının eylül ayında Kocaeli Büyükşehir Belediye Meclisinden onaylanmış ve askıya çıkmıştı. Başlatılan hukuki süreçte, şehircilik ilkelerine, planlama esas ve usullerine, imar mevzuatına, kamu yararına ve hizmet gereklerine uygun olarak yapılmadığı gerekçeleriyle 2014 yılında öncelikle yürütmeyi durdurma, 2015 yılında ise planların iptali kararı verilmişti. Şubat ayında görüşülmesi beklenen yeni MİA planlamasının, tekrar görüşülmek üzere komisyona geri çekildiğini biliyoruz. Yapılacak düzenlemeleri inceleyip, sonrasında yorum yapmanın daha doğru olacağını sanıyorum. Ancak, planlama esas ve usulleri, imar mevzuatı, şehircilik ilkelerindeki eksikliklerin giderilmesi durumunda bile, yapılacak düzenlemede alanın fay hattı üzerinde, sulak arazi yapısında olduğu, artacak trafik yükü nedeniyle ulaşım akslarının bağlantı noktaları ve yeterli teknik altyapı donatılarının sağlanması gibi konuların üzerinde, toplumsal yarar adına önemle durulması gerektiğini düşünüyorum.
AVM’LER ŞEHRİN DIŞINA YAPILIR
Yine de o bölgede yapılacak alışveriş-ticaret merkezleri açısından bakarsak; benim yüksek lisans tez konum alışveriş merkezleridir. Günümüz anlayışındaki Mall tipi alışveriş merkezleri, içe dönük, dış dünyaya tamamen kapalı formdaki yapısı, sadece alışveriş değil, yeme-içme, eğlence gibi yan fonksiyonlarını da içinde barındırması nedeniyle, tarihi kent merkezlerindeki çarşıların ve burada yürütülen ticaretin etkisini azaltır. Tarihi kent merkezlerindeki alışveriş, eğlence, konaklama ve öteki kültürel etkinliklerin zayıflaması, toplum yaşamının gerçek kent tarihi ve doğasından uzaklaşmasını ve bu da beraberinde kentsel gelişmeyi engeller. Bu nedenle otomobil kullanımı ve trafik sıkışıklığından ortaya çıkan sorunların önüne geçmek, altyapı baskılarını azaltmak, kent merkezine olan aidiyetin ve geleneksel değerlerin korunması için alışveriş merkezleri şehrin dışında, banliyölerde tasarlanabilir.
10 KAT KORKUTUCU DEĞİL
10 kata çıkarılması konusunda ne düşünüyorsunuz?
Mimarlık mesleğinin birey olarak her birimize aşıladığı toplum ve kent yararı bilinci ile bir mimar olarak yaşadığımız kentin büyümesini, gelişmesini olumlu buluyorum elbette. Deprem yaşamış kentin bireyleri olarak, yüksek yapı yapmak korkutucu olmamalı. Ancak; nerede, hangi kurallar ile, hangi şartlarda ve nasıl yapılacağı tanımlanmalıdır.
YANLIŞ MÜDAHALELERDE İTİRAZLARIMIZI YAPIYORUZ
Mimarlar Odası olarak kentte engellendiğinizi düşünüyor musunuz?
Mesleki alanda ülke ve kamu çıkarları ile uluslararası gelişmeler çerçevesinde çalışmalar yapmak, TMMOB Mimarlar Odası yönetmeliğinin kuruluş amacının ilk maddesidir. Anayasal bir meslek kuruluşu olan Mimarlar Odası, senelerdir mesleğimizin ve meslektaşlarımızın sorunlarının takipçisi olmuş, gerektiğinde kentle ilgili alınan kararlarda müdahalelerde bulunmuştur. Mimarlık eğitimi, sürekli mesleki gelişim, mesleki yeterliliklerin belirlenmesinin yanında toplumun sağlıklı bir yaşam çevresinde hayat sürdürebilmesi de Mimarlar Odası’nın ilkelerinden biridir. Bu sebeple siyasi parti ayrımı gözetmeksizin toplumun sağlıklı yaşam çevresine yanlış müdahalede bulunmaya yönelik her türlü uygulamada itirazlarımızı yapmaktayız. Bu itirazlar zaman zaman belediyelerle karşı karşıya kalmamıza neden olmuştur. Ancak bu kentin gelişimi için kamu çıkarlarını gözeterek, toplumsal sağlıklı yaşam adına getirilen her türlü fikrin ve projenin yanında olarak, tüm belediyelerle birlikte çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı daha önce olduğu gibi şimdi de buradan belirtmek isterim.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
24-25 Şubat çoğunluk aranmaksızın yapacağımız genel kurulumuza ve seçimlere tüm üyelerimizin katılmalarını, meslek odamızı bu zor günlerde yalnız bırakmamalarını dilerim.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Bizim Yaka Kocaeli Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.